19

18.9K 937 205
                                    

Genel Anlatım

Saat sabahın altısına geliyordu. Alya yı tam altı saattir arıyorlardı. Ebru Hanım fenalaşmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Kolunda serum vardı lakin o dakika başı Alya nın kapalı telefonunu aramaktan bıkmıyordu.

Serdar Bey yıkılmıştı. Kızına daha yeni kavuşmuşken kaybetmişti. Kızını koruyamamıştı. Ailesine güçlü gözükmek için gizli gizli ağlıyordu. Ağladığı belli oluyordu aslında gözleri kızarmıştı.

Diğerkilerde aynı şekildeydi daha kız kardeşlerini yeni bulmuşken kaybetmişlerdi. Kız kardeşlerine sahip çıkamamışlardı.

Hasan - Soykan lar kaçırdı çok eminim.

Aslında herkes Soykan ların kaçırdığını biliyordu çünkü burada onlardan başka kimse Alya yı kaçırmazdı.

Barlas- Demekki herkes ten sakladıkları bi evleri daha var.

Tüm evlere, tüm Mardini aramışlardı ama Alya yoktu.

Serdar- DAHA YENİ BULDUĞUM KIZIMI KAÇIRDILAR VE BEN ONU BULAMIYORUM. KIZIM O İTİN ELİNDE.

Herkes Serdar Bey i sakinleştirmeye çalışıyordu lakin bir şey demesi ile herkes durgunlaşmıştı.

Serdar- O nu aramalıyız. O kızımı bulur.

Ebru- Hayır. Olmaz.

Serdar bey kafasını hızlıca eşine çevirirken çatık kaşları ile baktı.

Serdar- Sırf sen sevmiyorsun diye kızımın bulunmasını mı erteleyim? CEVAP VER. ZATEN SIRF SEN İSTEMEDİN DİYE, SEN MUTLU OL DİYE O ÇOCUĞU EVDEN GÖNDERDİM. EVLADIMI BENDEN AYIRDIN LAN.

Serdar Bey hızlıca odadan çıkarken Ebru hanım göz yaşlarına boğulmuştu.

O ndan.

Sahil boyunda koşumu yapıp eve gelmiştim. Şimdi ise duşumu almış ve kahvaltımı yapıyordum.

İlk benim gördüğüm kız kardeşim ortaya çıkmıştı hep hissediyordum o kızın olmadığını. Onu sadece ilk doğduğunda görmüş ve sevmiştim sonrası hep fotoğraflarla.

(Vedat o nun adamı)

Başımı kaldırdığımda Vedat ın bana doğru hızlıca koştuğunu görmüştüm. Hızlıca kalkıp ona doğru yürüdüm.

- Noluyor baskın mı?

Vedat- Hayır, hayır. Kardeşiniz. Kız kardeşiniz.

Bi an kalbim sıkışmış nefes alamıyormuşum gibi hissetmiştim.

- NOLMUŞ KARDEŞİME.

Vedat- Abi bir gün önce Mardin e gitmişler ve Alya kaçırılmış. Soykan lar tarafından.

- Hazırlan Mardin'e gidiyoruz.

El kadar çocuğa bakamamışlardı.

Alya nın Anlatımıyla

Saçımda bi hareketlilik hissetmemle gözlerimi açıp geri çekildim.

Meriç- Günaydın Alya. Evet dün ki kaçma bahanen ne?

Bi süre bön bön suratına baktım. Sabah sabah ne geveliyordu bu.

- Sabah sabah ne diyon ya. Sende avalak mısın kardeşim kapıyı kapataydın.

Bana doğru yaklaşıp eliyle suratımı sert bir şekilde tuttu.

Meriç- Bir daha kaçarsan kötü olur.

Göz kırpıp odadan çıktı. Beni hala bulamamışlardı oysa sabah uyandığımda ailemin yanında olmayı umut etmiştim.

Odaya bakındığımda bi saat vardı saat 6.30 du daha çok erkendi ona rağmen gram uykum yoktu. Ve yemek hızlıca tepsinin yanına gittim.

Ekmek arası peynir. İyi iyi buda bişey. Ekmeği alıp kocaman bir ısırık aldım. Açlıktan geberiyorum abi. Suyuda diktikten sonra arkamı geri döndüm.

O nun Anlatımıyla

Mardin de ki evime gelmiştik. Eşyaları bıraktıktan sonra tek arabaya bindim Vedat öbür adamların gelmesini bekleyecekti.

Serdar Bey lerin hastanede olduğunu öğrenince oraya gitmeye karar vermiştim. Soracak hesabım vardı.

Hızlıca hastanenin bahçesine girerken arabayı park edip arabadan indim. Serdar Bey in konumu arka bahçeyi gösteriyordu. Yaklaştıkça adımlarım yavaşladıkça hastanenin acil köşesinden dönüp arkasına komple geçtim.

Babam, eski babam. Beni on yaşında bırakan Serdar Bey. Yüzümde hafif tebessüm oluşmasıyla hemen o tebessümü sildim. Yere çömelmiş ve sigarasını içiyordu.

Beni tanımıyordu bile 2 senede bir sadece yaşıyorum demek için arıyordum. Yanına doğru inip yanında durdum.

- Serdar Bey.

Bana baktıktan sonra ayağa kalktı.

Serdar- Siz kimsiniz? Adımı nereden biliyorsunuz?

Tanımıyordu beni. İlk evladını, ilk karısının emanetini tanımıyordu.

Gözlerim dolarken bana bakmaya devam ediyordu.

- İlk karının emanetini tanımıyorsun bile.

Donmuş gibi bakarken onunda gözleri doldu.

Serdar - Oğlum. Akın.




Bölüümmm sonuuu.

O kişisi ortaya çıktıı. En büyük abi Akın.

Gerçek Ailem mi? Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon