Gerçek Ailem mi?

10

Aren in Anlatımıyla

Napmıştım ben? Kan, peçete niye kan olmuştu? O kız yalan söylüyordu en azından öyle olması gerekiyordu. Elim kan. Kardeşimin kanı. Benim yüzümden akmış olan kan.

Boş boş sokaklarda elime ve peçeteye bakıp yürüyordum. Canını yakmıştım.

Doğruyu söylüyordu o aile Alya ya kardeşime şiddet uygulamışlardı. Sinirle ellerimi sıkarken, babamdan öğrendiğim o ailenin evine yaklaşmak üzereydim.

Kardeşime dokunan o ellerini kıracaktım onların.

Hızlıca kendimi kapıya doğru savurup şiddetle vurdum. Kapı hızlıca açıldığında karşımda bir kadın vardı.

Şevval- Siz kimsiniz?

Kadını dinlemeden hızlıca sağ yanından geçtim.

- NERDESİN LAN SARP AKER?

Merdivenlerden üç kişi inmesiyle Sarp iti konuştu.

Sarp- Burdayım da sen kimsin?

Ve merdivenlerden bi kişi daha indi o kız ailemizi ayıran İrem.

İrem- Ne işin var burada?

Bakışlarımı tekrar Sarp itine çevirip konuştum.

- Anneni de al ve evden çık.

Şevval- Noluy-

-SİZE ÇABUK ÇIKIN DEDİM!

İrem ve o kadın evden çıkınca kapıyı arkalarından hızlıca kapattım.

Barın- Kimsin lan sen?

Bu it Barın olmalıydı gelmeden araştırmıştım. Tamer, Alya ya hiç vurmamış o yüzden ona bir şey yapmayacaktım.

- Ben kimmiyim? Ben Aren Erten.

Sarp itine doğru hızlıca yürüyüp kafayı gömdüm. Sendelemesiyle art arda yumruklarımı da geçirdim. Boğazını sıktığım sırada arkadan çekilip yumruk yedim.

Baktığımda ise Barın dı hemen sağa baktığımda Tamer koltuğa oturmuş sadece izliyordu. Rahatına sıçayım senin.

Barın ın özel bölgesine dizimle vurup yere çökmesini sağladım.

- Böyle mi tekmelediniz Alya yı? HE CEVAP VERSENE.

Arkadan gelen gülme sesiyle arkamı döndüm.

Sarp- Daha sert. Daha sert tekmeledim. Kanlar içinde bayılasaya kadar.

Barın ı bırakıp ona doğru ilerledim boğazından tutup sıktım. Yumruk atmamla aşağıya inen merdivenlerden düştü. Hızlıca aşağıya inip boğazını tekrar kavradım ve kiler gibi olan odaya soktum. Ama sokmadan ışığı açmıştı it.

Sarp- Bo-boğazımı bırak etrafa bak.

Dediğini yaparak etrafa bakmaya başladım. Yerde bir tane yorgan vardı kan içinde duvarlar ve yerler kurumuş kanlardan ibaretti.

- Bunlar ne?

Ve tekrar o iğrenç sesiyle kahkaha attı.

Sarp- Hepsi Alya nın kanı. Bu oda Alya nın.

Sinirlerime hakim olmayı daha çok zorluyordum artık. Geçmişini bilmeden Alya yı yadırgamıştım. Gözlerim dolmuş hatta bir iki damla yaş akıtmıştım.

Sarp ın boğazına daha sıkı yapışıp duvara yasladım onu.

Sarp- Ştt sakin daha bunlar hiçbirşey değil.

Ne demek hiç bir şey değil.

- NE DİYOSUN LAN SEN?

Sarp- Diyorum ki Alya nın vücudu çok güzel. Beli ince, göğü-

Boğazını daha çok sıkmaya başlamıştım.

- YETER SUS.

Alya yı taciz etmişti.

----

Evden kapıyı çarparak hızlıca çıkmıştım. Sarp denen itin artık iki koluda kırıktı tabi Barın ın da.

---

Güneş yavaş yavaş doğuyordu ve ben bankta oturmuş izleyerek derin düşüncelere dalıyordum.

Ardından telefonumun çalmasıyla gözlerimi gökyüzünden ayırdım.

- Efendim abi.

Bir kaç saniye duraksayıp konuşmaya başladı.

Barlas- Ağladın mı sen?

- Hayır

Barlas- Tamam. Kahvaltıya eve gel. Alya eve gelmene müsaade etti.

- Tamam.

Ağladığımı anlamıştı. Ama şuan onu düşünmezdim. Alya eve gelmem izin vermişti.

Oturduğum yerden hızlıca kalkıp eve koşar adımlarla ilerledim.

---

Saat 9.30 tu kapı açıldığında daha fazla beklemeden içeri girdim. Hepsi bana hem acıma, üzülmüş ve kırgın gözler ile bakıyordu.

-Özür dilerim.

Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Poyraz ın bakışları arkaya kaydığında arkamı döndüm. Babam ve Alya yan yana merdivenlerden inmiş salonun girişinde duruyorlardı.

-Alya..

Yavaş adımlarla Alya nın yanına gidip yanına çöktüm o ise hızlıca babamın arkasına saklandı.

Haklıydı. Korkuyordu benden. Gözyaşlarımı durdurmak istesem de benden izinsiz iki, üç damla tekrar düşmüştü.

- Özür dilerim Alya.. Ben çok üzgünüm..

Sesim kısılmış ve kusurlu çıkıyordu. Ama ona sarılmak öpüp koklamak istiyordum.

Alya-Bazı şeyler özür dilemek ile geçmiyor.

Haklıydı. Kafamı aşağıya eğmiş göz yaşlarımı serbest bırakmıştım.

- Neden anlatmadın? Neden fazlasını anlatmadın? BİZ NE ZAMAN ÖĞRENİCEKTİK ALYA. TACİZ EDİLDİĞİNİ NE ZAMAN SÖYLEYECEKTİN?

Serdar - Ne? Ne diyorsun lan sen?

Haberleri yokmuş söylememiş.

Hızlıca çekilmem ile Karan dan sonra da annemden tokat yemem bir oldu.

- Dün akşam o piçlerin evine gittim. Alya ya yaptıklarını anlattı lan. O KURUMUŞ KAN DOLU ODAYA GÖTÜRDÜ BENİ. ALYA NIN KANLARI DEDİ. TEK BATTANİYE VARDI KANLAR İÇİNDİ. DEDİ Kİ vücudu çok güzel, göğü.

Ağlamam ve gururum daha fazla anlatmaya el vermiyordu. Alya duvar kenarına köşeye gidip oturmuş yüzünü ise elleri ile sallamıştı.

Poyraz- Doğru mu bu emin misin?

Kafamı onaylar anlamında sağlarken babam sinirle elini cama geçirdi.

Serdar - Öldürecem lan o adamı.

- Ben iki elini kırdım zaten.

Bana dönmeleriyle Alya ya doğru ilerledim. Yanına çöküp ellerini yüzünden çektim. Kıpkırmızı olmuştu.

-Alya..

Alya-NEDEN SÖYLEDİN? BENİ SEVMİYCEKLER ARTIK. SEN ZATEN SEVMİYORDUN.

Yanımdan hızlıca kalkarak dış kapıyı açtı ve çarparak geri kapattı. Evden dışarı çıkmıştı.

Evvettt. Bir bölümün daha sonuna geldik.

Bu bölüm Aren in ağzından okuduk. Sizce nasıldı?

Alya, Aren i hemen affetsin mi? Yoksa az sürtsün mü Aren?