25. Bölüm: "Gerçekleşemeyen Dilek"

84 4 0
                                    


Hepinize selamlar!

Sizi çok bekletmedim bu sefer. (Bence bir fazla yorumu hak ettik.)

Bu zamana kadar yazdığım en uzun bölüm olabilir. Lütfen bölümün hakkını hem oylarınızla hem de yorumlarınızla verin.

Bölümü beni geçen bölüm yorumlarıyla mutlu eden Zeynep Gök'e ithaf ediyorum.

Bölümü beni geçen bölüm yorumlarıyla mutlu eden Zeynep Gök'e ithaf ediyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Şarkısı: Eda Baba- Her Şey Seninle Güzel

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Şarkısı: Eda Baba- Her Şey Seninle Güzel

25. Bölüm: "Gerçekleşemeyen Dilek"

Sevgi, iyileştirir.

Sevgi, güzelleştirir.

Sevgi, korur kollar.

Sevgisizlik hissizliktir. Hissizlik ise hiçlik.

Bu döngü böyle devam eder, halka halka. Her şey birbirini takip eder. Zamanımızın en kötü hatası sevgisizlikle büyüyen çocuklar yetiştirmektir bence. Ve sadece bu zaman için değil; geçmiş, bugün ve gelecek için de geçerlidir.

Belki de en büyük hata benim dünyaya gelmiş olmamdı birine göre, öz anneme göre. Bazen canım acıyordu. Belki de annemi hiç görmemiş olsam, tanımamış olsam daha mutlu olurdum. Belki doğduğumda beni bıraktığı yetimhaneye bıraksa daha az canım acırdı. Ama katıksız bir gerçek vardı ki ne olursa olsun canım acırdı. Hep acırdı, acıyacaktı.

Yıllardır görmediğim annemin hasretini çekmek yerine ona layık bir tuzak hazırlıyordum. Belki yaptığım şey boş bir çabaydı ama ben sonunda ne olacaksa olsun bunu istiyordum, onu bitirmek.

Gecenin saat bilmem kaçında geldiğim iş yemeğinden sonra yarım saatliğine Emir Alp'e uğramıştım. Beni kapıda karşılamış ve direkt uyumamız için odasına çıkarmıştı. Benim gözüme uyku girmemişti ancak o kollarım arasında hemen uykuya dalmıştı. Onu uyurken biraz dikizleyip kendi evime geçtim. Tahmin ettiğim gibi Nilsu salonda oturmuş beni bekliyordu. İkimize birer kahve yapıp yanına geçtim ve koltuğa oturdum. Fiziksel olarak bir yorgunluğum olmasa da ruhen ve mantıken yorgundum. Her şeyi düşünmeye çalışmak, düşündüklerini kafanda tartmak kolay değildi.

KUCAK DOLUSU YALNIZLIKWhere stories live. Discover now