38. Bölüm: "Soğuk Yenen İntikam"

43 3 0
                                    

Hepinize merhaba!

Çok uzun bir aradan sonra tekrar karşınızdayız. Bunun için bazı sebeplerim var ama size söyleyip sizi sıkmayacağım.

Eğer hâlâ gitmeyip bölüm beklediyseniz sadece size çok büyük teşekkür ederim.

Teşekkür ederim, iyi ki varsınız.❤

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar.

Bölüm Şarkısı: Funda Arar- Yak Gel

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm Şarkısı: Funda Arar- Yak Gel

38. Bölüm: "Soğuk Yenen İntikam"

Gece uyursunuz. Uyurken bazen kabus, bazen güzel bir rüya görürsünüz. Sabah uyandığınızda gördüğünüz eğer güzel bir rüyaysa rüya olduğuna üzülürsünüz. Ama eğer her hatırladığınızda tüm tüylerinizin ürpermesine sebep olacak bir kabus gördüyseniz şayet uyandıktan sonra derin bir nefes verirsiniz.

İki gecedir uyumadığım halde kötü kabus görüyordum. Hatta görmek yanında az kalırdı, bizzat kabusu yaşıyordum.

Kabusun içinden beni kurtaran adama ve kucağındaki minik oğluma baktım.

Ellerim o kadar fazla titriyordu ki Demir'in kazağı artık elimde değildi, düşürmüştüm. Demir biraz kızarıklık olan gözleriyle bütün hareketlerimi takip ederken Emir Alp güçlü birkaç adım atıp tam önümde durdu.

Gözlerimi oğlumdan birkaç saniyeliğine çekip ona baktım, onun ise çoktan bana bakıyor olduğunu fark ettim.

"Sözünü tuttun," diye fısıldarken sol gözümden bir damla yaş yavaşça yanağıma doğru kaymıştı. Minnet dolu bir ifadeyle "Teşekkür ederim," dedim. Tekrar oğluma baktığımda alt dudağının titrediğini ve gözlerinin dolduğunu gördüm. Ben kollarımı kaldırıp onu kucağıma almamı beklemeden kollarını açtı ve kendini bana doğru yönlendirdi.

"Anneciğim," dedi titrek bir nefes eşliğinde.

O saatten sonra akmaması için uğraş verdiğim bütün gözyaşlarım birbiri ardına yanaklarıma döküldüler.

Kollarımın arasındaki oğlumu durmaksızın öpüp kokarken o küçük kollarını sımsıkı benim boynuma dolamış kulağıma beni çok sevdiğini ve ne kadar çok özlediğini fısıldıyordu.

"Ben de seni çok özledim oğlum," dedim hıçkırıklarımın arasında. "O kadar özledim ki kazağını bir an olsun yanımdan ayırmadım. Sen yokken senin kokunu özlediğim için hep onunlaydım."

Bacaklarımın artık beni taşıyacağına olan inancım bitmişken hemen arka tarafımdaki koltuğa oturdum. Demir ellerini yanaklarıma koyup ıslak gözlerle yüzüme baktı. Yanaklarıma öpücükler kondururken hâlâ ağlamaya devam ediyordu.

"Seni bir daha göremeyeceğim diye çok korktum anneciğim."

Kafamı hızla iki yana salladım.

"Böyle düşünme bir tanem," dedim yüzünü usul usul severken. "Bak yine birlikteyiz, yan yanayız."

KUCAK DOLUSU YALNIZLIKWhere stories live. Discover now