༄ harry potter kim?

1.2K 171 292
                                    

 harry potter kim?

Yemek salonu gördükleri koridorlara, kırmızı halılarla kaplanmış merdivenlere oranla çok daha moderndi. Pencereler ardına kadar açıktı ve her yerden ışık giriyordu içeriye. Kırık beyaz renginde boyalı duvarları, uzun dikdörtgen masaların etrafında bulunan on iki siyah sandalye ile aydınlık ve sadeydi.

"Sizde bina masaları yok mu?" diye sordu Hannah Abbott etrafta oldukça fazla bulunan masalara bakarak. Bulundukları salon kocaman olduğundan ötürü masaların kaç tane olduğunu sayamıyorlardı.

Gökmen "Feniks'te binalar sadece aldığın derslerle alakalıdır." dedi. "Onun haricinde bir ayrışma söz konusu değil. Farklı binalardan kişiler aynı yurt odalarında kalır, birlikte ortak alanlarda vakit geçiririz, yemekleri her binadan öğrenci karışık yer."

Hermione "Böylesi daha iyi aslında." dedi arkadaşlarına. "Binaların bu kadar birbirlerinden ayrılmasının bizi getirdiği hal düşünülürse." 

Luna "Evet, bir de Hınçkıp'lar aramıza girince daha da zıtlaştık." dedi. Hermione ona bir anlığına tuhafça baktıktan sonra kendisine hak verdiği kısmı duymayı tercih ederek sessiz kaldı.

"Kaç öğrenci var Feniks'te?" diye sordu Michael Corner. 

"Şu anda iki yüz kırk kişiyiz." dedi Birkan. "Her yıl öğrenci sayımız farklı oluyor. Mesela bizim dönemimiz elli yedi kişiyken şu an üçüncü sınıf olanlar yetmiş kişiydiler."

"Bu kadar fark neden?" diye sordu Neville.

"Bizim doğduğumuz dönemde Türkiye'de siyasi karışıklıklar vardı. Büyücülük dünyasını muggle dünyasındaki sorunlardan etkilemesine anlam veremiyorsunuzdur ama etken oluyor bir şekilde." dedi Gökmen. 

Güler onların sohbetlerinin arasına dalarak "Yemek için oturun lütfen." dedi. Konuşurken yemeği unutmuşlardı.

Hogwarts öğrencileri yerlerine otururken Birkan, İnci'ye yaklaştı. "Çok köşede kaldın, biraz da sen konuş!" dediğinde İnci "Söylenmesi gereken her şeyi söyledin zaten Birkan, bana ihtiyaç yok." dedi.

"Sen benden daha iyi bir konuşmacısın İnci, İşve olmandan ötürü." dedi Birkan. "Ve göze hitap ettiğin de bir gerçek."

Sarışın cadı deniz mavisi gözlerini devirirken gülümsedi. "İltifatın için teşekkürler." dedi. "Tamam, odaların listesini ben açıklarım o halde." 

Birkan başını sallayıp masalardan birisine otururken İpek sevgilisini kolundan çekiştirerek başka bir masaya ilerlemişti. Esin "Umarım eğlenceli insanların masasına düşerim." dedikten sonra Hufflepuffların çoğunlukta olduğu masaya oturmayı tercih etmişti.

İnci ise İpek ve Kurtuluş'un hemen yanındaki masaya oturmuştu çünkü Gökmen de o masadaydı. 

Gökmen'i severdi İnci. Kendi halinde, sakin ve ağır başlı birisiydi. Bu sakin halini beğeniyordu İnci. Üstelik görü yeteneği de ilgisini çekiyor, bunlar hakkında Gökmen ile konuşmayı seviyordu. 

"Merhaba." dedi masada oturan tanımadığı yüzlere. "Ben İnci, İşve evindenim. Bu da arkadaşım Gökmen, Görü evinden."

"Memnun olduk. Ben Luna." dedi platin sarısına yakın olan uzun sarı saçlı kız. "Bunlar da arkadaşlarım Neville ve Ginny." 

Biri sarışın olan erkek diğeri de kızıl saçlı olan kız onlara gülümsedi. İnci de nazikçe gülümsemişti. "Umarım Feniks'te iyi vakit geçirirsiniz." dedi. "Elimizden geleni yapacağız, bir sorununuz olursa hiç çekinmeyin."

Ginny merakla "Şeyi merak ediyorum," dedi. "Siz beşiniz neden karşılamaya geldiniz? Feniks'te Sınıf Başkanı gibi bir şey var mı?"

"Yok." dedi Gökmen. "Yani var da, biz Sınıf Başkanı değiliz."

𝐅𝐄𝐍𝐈𝐊𝐒: Bergüzide「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now