༄ ata'ya şükran

651 95 169
                                    

༄ ata'ya şükran

Feniks'in ilk gezisi Hogwarts öğrencileri geldikten iki gün sonra düzenlenmişti. İki gün dinlenme izninin İngiliz öğrenciler için yeterli olacağını düşünen Güler Hoca, ikinci güne bir gezi koyarak İngilizlere Türkiye'yi tanıtma serüvenine başlamıştı.

"Her şey yolunda İnci, değil mi?"

Müdirelerinin sorduğu soruyla başını salladı İnci. Elindeki listede işaretlemediği bir şey var mı onu kontrol ediyordu ama her şey eksiksiz gözüküyordu.

Bu geziyi düzenleme görevi İnci ve Gökmen'e verilmişti, Gökmen'den çok İnci konuyla ilgilenmiş olsa da önemi yoktu. Bir şeyler planlamayı ve düzenlemeyi severdi İnci, seve seve bu geziyi planlamıştı.

"Merak etmeyin hocam, her şey yolunda. Yola çıkmak için Hogwarts öğrencilerini bekliyoruz sadece."

Güler "İyi, sen de iskelenin yanına git madem. Bekleme sarayın içinde." dediğinde İnci gülümseyip hocasına baş selamı verdi ve iskeleye gitti, Feniks öğrencileri çoktan toplanmıştı.

İnci hızlıca öğrencileri saydıktan sonra sayının tam olduğunu görüp arkadaşlarının yanına gitti, Esin ve Birkan bir konuda tartışıyor gibi gözüküyorlardı.

"Saçmalama, Birkan." dedi Esin hışımla. Hızlı alevlenen bir öfkeye sahip olduğu herkesçe bilinirken Birkan, Esin'le tartışmaktan asla kaçınmazdı.

"Saçmalamıyorum, Esin." dedi Birkan. "Ne diyeyim adama, savaşçı arkadaşım sizinle tanışmak istiyor. Ha bir de yanında kurt getirecek ama lütfen korkmayın, evcil sayılır, mı?"

Esin "Bence mantıklı bir söylem." dediğinde İnci gülerek "Siz neyden bahsediyorsunuz?" demişti.

Birkan, İnci'ye döndü. "Esin, Milli Savunma Bakanı'nın da katılacağı bir etkinliğe katılacağımı öğrendi, onu ve kurdunu kavalye olarak götürmemi istiyor."

İnci kaşlarını kaldırarak Esin'e döndüğünde Esin omuz silkti. "Şu Uluslararası Savaş Mağduru Çocuklar Programı'ndan bahsediyorsun değil mi?" diye sordu İnci.

Başını sallayıp onayladı Birkan. İnci ve İpek de o programa katılacaklardı, politik olarak yetenekli kişiler olmaları bir yana Türk büyücülük dünyasının politik ayakları onlardı.

"Esin, sen Milli Savunma Bakanı ile tanışmadın mı zaten?" Esin'in amcası Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu için daha önce tanıştıklarını hatırlıyordu.

"Bir daha tanışabilirim!" dedi Esin gözlerini büyüterek ve Birkan gözlerini devirip denize doğru döndü, kenara yanaşmış olan gemiye baktı.

Feniks'in beyaz lüks gemisi Hogwarts ve Feniks öğrencilerini karşı iskeleye götürmek için bekliyordu.

Esin yanlarından ayrılıp Gökkurt'unu sevmeye ve uslu durması için tembihlemeye giderken İnci arkalarından yükselen "Merhaba." sesiyle arkasını döndü.

Siyahi, uzun boylu, ince vücutlu yakışıklı bir çocuk onlara bakıyordu. Saçları üç numaraya vurulmuştu ve kahverengi gözleri dik dik inceliyordu onları. Çocuğun yanında biri sarışın diğeri de kumral olmak üzere iki arkadaşı daha vardı.

Sarışın çocuk da tıpkı arkadaşı gibi uzun boylu ve inceydi, saçları o kadar sarıydı ki beyaza benziyordu. Gözleri dondurucu bir mavi rengindeydi ve yüzünde suratsız bir ifade vardı.

Onların aksine kumral saçlı, beyaz tenli çocuğun yüzünde küçük bir gülümseme bulunuyordu, grubun en kısasıydı ama yine de uzundu ve inceydi. Kahverengi göz ve saçlarıyla dikkat çeken bir özelliği yoktu iki arkadaşının yanında ama yüzü yakışıklıydı, karizmatik duruyordu.

𝐅𝐄𝐍𝐈𝐊𝐒: Bergüzide「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Where stories live. Discover now