𝐅𝐄𝐍𝐈𝐊𝐒: Bergüzide「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」

༄kuğular

༄ kuğular 

İnci gece boyu uyuyamamıştı. Uyuduğu anlarda da zihni o kadar ince bir buzun üzerinde yürümüştü ki dışarıdan gelen tüm sesleri uykusu esnasında duyabilmişti.

Ginny ve Hermione'ye bir şey belli etmemeye çalışmak zordu çünkü iki kız da İnci'nin yüzündeki zoraki gülümsemeyi görüyor ve ne olduğunu sorup duruyorlardı, doğal olarak merak etmişlerdi.

"Bir şey yok." diyordu İnci devamlı.

Bir şey de yoktu esasında, Harry ve Ginny'nin sevgili olduğu gerçeği başına gelmiş bir olay sayılmazdı. Belki de o Harry'nin davranışlarını gözünde fazla abartmıştı. Arkadaşça olan birçok şeyi farklı yorumlayıp kendi hislerinin artmasına sebep olmuştu belki de.

"Eminim, bir şey yok." dedi bir kez daha kahvaltıda otururken, bu sefer ise Esin'e söylemişti bunu.

Esin de arkadaşının saklamaya çalıştığı tatsızlığı görmüştü çünkü. İnci yüzünü gizleyebilse bile gözlerindeki bakışa hakim olamamıştı hiçbir zaman.

Kaşlarını kaldırdı bu yüzden esmer kız ve "İnci, yalan söyleme konusunda çok iyisin ama neyse ki seni senelerdir tanıyorum." dedi. "Ne oldu?"

İnci nefes verdi. Bulundukları konumdan ötürü Bürküt Komitesi üyeleriyle çok sıkı fıkı olmuştu Feniks'e başladığından beri. En çok ise Gökmen ve Esin'le yakındı.

Birkan'ı da çok severdi, birbirleriyle iyi anlaşırlardı ama Birkan biraz daha mesafeli dururdu herkese, her şeye.

Bu yüzden Gökmen'le olmasa bile Esin'le ilişki konularını, daha kızsal mevzuları, konuşabileceğini biliyordu.

"Hiç... Bir erkeğin mesajını yanlış anladığın oldu mu?" diye sordu, sesi kısıktı çünkü kimse duysun istememişti.

Esin hafifçe sırıttı. "Erkekler benden korktuğu için hiç mesaj vermeye çalışmadılar genelde." dedi.

"Senden değil, kocaman Gökkurt'un Boz'dan korkuyorlar." dedi İnci haklı bir noktaya parmak basarak. Her Gökkurt gibi sahibine fazlasıyla bağlı olan Boz, Esin'e yaklaşmaya çalışan herkese hırlar, onları korkuturdu.

Esin biraz güldükten sonra "Her neyse, sonuç olarak ilişki deneyimim yok pek." dedi. "Bu erkek nasıl bir mesaj veriyordu ki?"

Omuz silkti İnci, Harry'yi düşününce heyecanlanan kalbini görmezden gelmeye çalışarak "Bilmiyorum, çok... Önem gösteriyordu." dedi. 

Harry gerçekten onun yanına çok fazla geliyordu, onunla alakalı şeylerle ilgileniyordu, onunla sohbet ediyor ve bu sohbetleri ilgiyle uzatıyordu.

"Arkadaşça olabilir." dedi Esin. İnci'yi kırmak istemezdi ancak dürüst olmalıydı, Agzaların ve Haricilerin en benzeyen özelliği buydu, kırıcı da olsa gerçeği pat diye söylerlerdi.

İnci başını sallayıp Esin'e hak verdi. Sahiden de arkadaşça olabilirdi. Ancak o bakışlar, bazı sözlerin söylenme şekli hiç arkadaşça hissettirmiyordu. Ya da İnci öyle hissettirmesini istemiyordu.

Belki de Harry Potter'dan hoşlanmak için yer arıyordu ve kendine o yeri bulmak için çabalamıştı.

"Olabilir ama öyle güzel bakıyor ki Esin." İnci omuzlarını düşürüp nefes verdi. "Bilmiyorum, sanırım ben kafamda kurdum bir çoğunu."

Esin, İnci'nin hayal kırıklığına uğramış haline bakarken "Sen bu çocuktan hoşlanıyor musun?" diye sordu. İnci'yi bir erkek için daha önce bu kadar hayal kırıklığına uğramış görmemişti.