Cehennemin Yedi Prensi

156 19 19
                                    

Cehennemi yaşadın ve sağ çıktın oradan.
Nasıl unutabiliriz ki, bu yolda yitirilen hayatları?

-------

Kai gülüyordu.

Kai mutluydu.

Artık yürürken saçma sapan dedikodular yerine korku dolanıyordu.

Ondan korkuyorlardı.

Eskisi gibi.

Artık kimse gözlerinin içine bakmaya dahi cesaret edemiyordu.

Çünkü en ufak hatada öleceklerini biliyorlardı.

Tekrar gülümsedi Kai, insanların tabiriyle 'şeytanca.' kolay kolay kimse karşısına çıkmaya cesaret edemezdi.

....

...

..

Yürek yemiş tırpanlı azrail haricinde.

Ellerini paltosunun cebine atıp ona baktı. Yüzünde hala tebessüm vardı fakat bakışları alaylıydı. Sehun'un silahını sadece ikisi görüyordu.

"Gecenin bu vaktinde, hangi cesaretle karşımda dikilebiliyorsun acaba?" dedi Kai, sakin bir ses tonuyla.

Sehun kendinden emin bir kaç adım attı Kai'ye doğru.

"Sana olan nefretim cesaretimi alevlendiriyor."

Kai dudaklarını yaladı. "Anlaşmam bittiğinde yapacağım ilk şey seni öldürmek olacak."

Sehun gülmüyordu. Aksine dimdik duruşuyla meydan okuyordu ölüm kralına. Kai etrafına bakıp kahkaha attı. Gecenin ikisinde etrafta pek insan olmasada, ona dönüp bakanlar olmuştu.

"Bu bakışlar ne böyle?" dedi alayla. "Kyungsoo'ya arkadaşlıktan öte hisler mi besliyorsun yoksa?" Kai bir anda şok olmuş gibi kaşlarını havalandırdı. "Oww! Ne yazık, her şeyiyle bana ait kendisi."

"Kai." dedi Sehun son bir adım atıp aradaki mesafeyi kapatarak. "Cehennemin yedi prensinden biri.." duraksadı. "..pardon kendini diğerlerinden üstün kılan prens.."

Kai'nin gülüşü soldu. Bakışları sertleşti. "Hak ettiğim yerdeyim."

"Diğer 6 prensi kimsenin bilmemesinin şansı diyelim."

Kai sakin kalmaya çalışarak saçlarını düzeltti. "Konuyu nereye çekiyorsun?"

"Yaptığın bencilliği herkes fark ediyor.." duraksadı ve sakinleşmek için derin nefes aldı. "..Prenslerden biri yerini alma peşinde. Eğer Kyungsoo'ya zarar verecek olursa.."

"Ne dedin sen?" Kai'nin içini bilmediği bir korku kaplamıştı.

"Onu Kyungsoo'nun yakınlarında görüyorum, senin sokuk anlaşman yüzünden ona bir şey olursa Kai.."

"Bana ait olana kimse dokunamaz.."

"Sahi mi?" dedi bu sefer Sehun alayla. "Sen bir şeytansın, Kai. Birini korumak ne haddine? Yalnızca şu anlaşmayı boz yeter."

"Anlaşma bozulmaya-"

"Zayıfsın lanet herif şunu anlasana!" Sehun bütün gücüyle bağırmıştı. "Zayıfladın. Kimseyi öldürmemek seni zayıf kılıyor, onu koruyamayacaksın."

Kai Sehun'un yakalarından tutup kendine çekti. "Benim kim olduğumu unutma Oh Sehun." dedi sinirle. "Ne yaptığımı biliyorum ben."

"Umarım öyledir." dedi Sehun Kai'nin ellerini üstünden çekerken. "Ama yinede hiçbir gerçek senin şeytan olduğunu değiştirmez.." Derin nefes aldı. "Sana güvenmek zorunda kalmak bile utanç verici. Çünkü sen aldatıcı ve yalancının tekisin."

Şeytanla Dans Et // KaiSooWhere stories live. Discover now