Anlaşma

243 34 9
                                    

Ben dünyayı yönettim.
Bu ellerle cenneti yok ettim..

----

Ölüm Kralı..

Böylede bilinirdi Kai. Pek çok ismi vardı, sizin için hangisi dile güzel geliyorsa onu söyleyin.

Lucifer, şeytan, ölüm Kralı, Kai..

Eylül ayına girmişlerdi. Yavaş yavaş soğuklar başlayacaktı. Herkes kalın giysilerin içine sığınacak ve dışarı çıkmaktan kaçınacaktı. Ölümler daha çok artacaktı, Kai'nin en sevdiği mevsimdi kış.

Onlar soğuğu ya da sıcağı hissetmezler, acıkmazlar ve aynı zamanda da uyku ihtiyacı duymazlardı.

Sadece bedenleri onları yorardı.

Bazen içlerindeki bu büyük ve ağır ruhu kaldıramaz, bedenleri çürümeye başlardı. İki ruh, bedende ne kadar birbiriyle iyi anlaşırsa, bedende o kadar uzun süre yaşıyordu.

Kai, yatakta yatan iki bedene bakıyordu şimdi. Genç ve güzel kadın, eşine kollarını sarmış uyuyordu.

"Seni burada öldürmeden salona git." diye fısıldadı, uyuyor taklidi yapan melek.

Kai gülümsedi. Aklına ona yapacağı şeyler geldikçe elleri kaşınıyor ve heyecanlanıyordu.

Onu öldürmeliydi.. hayır hayır, önce işkence etmeli, köpek gibi hapsetmeli sonra yalvartmalı ve en sonunda öldürmeliydi.

Bunların hepsini yapacaktı.

Hepsini.

"Seni içeride bekliyorum, küçük meleğim."

Yüzündeki gülüşü bozmadan salona geçti. Üzerinde uzun bir palto, içinde siyah gömlek, yine siyah kot ve spor ayakkabıları vardı. Dışarıda ki insanlara ayak uydurmak zorunda olduğu için palto giyiyordu.

Elleri hala paltosunun cebindeyken bütün ışıkları yaktı ve salonu incelemeye başladı.

Şominenin üstündeki büyük haça güldü. Hemen yanında büyük bir kitaplık vardı. Bir rafı tamamen dini kitaplara ayrılmışken, bir rafı tamamen tarihe ayrılmıştı.

Bütün kitaplarını içeriğine göre dizilmesi hoşuna gitti Kai'nin. Kendiside düzeni severdi.

Cinayetten yananlar bir tarafta, tecavüzden yananlar bir tarafta..

"Ne istiyorsun?"

Hemen arkasını döndü. Gri eşofman ve beyaz tişört ile yine güzeldi.

Hep çok güzeldi ve öyle kalacaktı.

Sonsuza kadar.

Ne kadar çamura batırsada güzelliği kaybolmayacaktı.

Ölürken bile güzel olacaktı.

Cenneti yok ederken fark etmişti bunu.

Bir melek ne olursa olsun güzel ve masumdu.

İçinden bir öfke seli geçsede kendini çabuk kurtardı ve tekrar güldü meleğe.

"Seni özledim Kyungsoo. Görmek için daha fazla bekleyemedim."

Kyungsoo güldü. "Kiminle dans ettiğine dikkat et Kai."

"Ouuww küçük melek beni tehdit ediyor." Korkmuş bir ifade takındı yüzüne. "Lütfen öldürme beni."

Kyungsoo derin bir nefes aldı. Sinirleniyordu ve bu kanatlarının ortaya çıkmasına neden oldu. "Neden buradasın Kai?"

Şeytanla Dans Et // KaiSooOnde histórias criam vida. Descubra agora