3. Bölüm: Özgür Hisseden Kim? Ya da Tutsak?

316 21 61
                                    

      Donatella, zihnini kullanmakta güçlük çektiği durumlarda hisleriyle baş başa kaldığını, hatta onların her zamankinden daha güçlü çalıştığını fark etmiş, bunu kasaba ziyaretlerinde ve yaşam düğümlerinde kullanmış; seçimlerinde ise asla yanılmamıştı. Şaşkınlığını bastırdığı asıl konu, bu özelliğini Allegretto Kalesi'nde yaşayacak bir hizmetkar için kullanmasıydı. Zümrüt yeşili gözlerini kalenin arka bahçesine açılan patikaya doğrulttu.

      "Benimle gel."

      Tüylerinde mavi, siyah, mor ve kahverenginin dans ettiği gökkuzgunların konçertosuna uygun ahenkle patikadan ilerliyorlardı. Donatella suskundu. Allegretto'nun cesaret şarabını içme onuruna layık tek varlığı nasıl olur da bozguna uğramışçasına hiçliğe bürünmüş, fakat huzuru yeniden tanımlarcasına dingin hissedebilirdi? Hisleri, etrafı bitkiler ve devasa ağaçlarla çevrili sonbahar şaheserinde sonsuzluğa kavuşuyordu. Kontrolünü gitgide kaybetmesi, büyüleyiciliğin içindeki ürkütücülüğü kalbine hançer gibi saplıyordu. Düğümlü dudakları, Geoffrey'in sessizliğini bozmasıyla çözüldü.

      "Geoffrey."

      "Seni niçin hatırlamıyorum Geoffrey?" dedi Donatella, "Kalede yaşamanın ana kuralını bilerek geldiğini umuyorum."

      "Farklı bir kasabada doğmamış veya yaşamamış olmak." diye cevapladı Geoff. Tebessümü daimi ve duygu yüklüydü; tavırları, hatta adımları dahi Donatella'yı şaşkınlık nehrinde sürüklüyordu.

      "Bilmene sevindim." dedi Donatella, "Peki, neden buradasın?"

      Donatella'nın kısa ve net soruları hizmetkar adaylarında tedirginlik yaratır, anlık duygu değişimlerinden çıkan yanıtlar ise güven testlerindeki başarı durumlarını su yüzüne çıkarırdı. Bu kez farklıydı. Geoff, sorusunu sessizlikle ve kendinden emin, fakat duygusal bakışıyla yanıtlamıştı. Donatella afalladı.

      "Soruma daha önce de yanıt almadığım olmuştu, Geoff." Sol yanağıyla keskin bir gülüş atarken kaşlarını kaçınılmaz ürperticiliğiyle çattı, "Ardından pişmanlık duygusunu keşfetmişlerdi. Ve itaatkarlığı..."

      Donatella'nın tehditkar tavrı Geoff'un bakışlarındaki şefkatle çalan melodileri hareketlendirdi.

      "Neden burada olduğum sorusundan önce, bu zamana dek nerede ve kim olduğumu merak ediyorsunuz leydim." dedi Geoff, "Çünkü Allegretto, her zerresiyle bütünlüğü arzuluyor, tıpkı sizin de arzuladığınız gibi. Fakat..."

      "Fakat?" Donatella'nın ses tonu alışılageldik otoriterlikten arınmış, tamamen meraka ve ilgiye dönüşmüştü.

      "Fakat, bir iskelet saatin istikrarıyla ilerleyen Allegretto'da önemli bir eksiklik olduğunun farkındasınız." diye tamamladı Geoff.

      "İç dünyam hakkında ahkam mı kesiyorsun?" dedi Donatella. Merakı, korkudan doğan saf öfkeye dönüşmüştü, "Düşüncelerimi ya da hislerimi anlaman için gezegenin en büyük casusu olmalısın."

      Geoff kıkırdadı: "Ya da sizi tanımak için bir casus olması gerekmeyen biri."

      Donatella, Geoff'un bulmacadan farksız ve sıradan bir kale hizmetkarlığı görüşmesine göre cüretkar sözlerini olgunlukla karşılamaya başlamıştı. Çünkü Geoff'un tüm cevapları, Donatella'yı sarsacak düşünce tohumlarının yeşermesiyle oluşuyordu. Ayrıca Donatella, hükmünün kifayetsiz kaldığı dakikalarda Geoff'a kızgınlığının korkularından oluştuğunu algılamış, ona karşı kazandığı yoğun merhamet dürtülerini eş zamanlı olarak yaşamıştı.

KA | Makrofelsefe RomanıWhere stories live. Discover now