8. Bölüm: Yaşam Düşleme Sanatıdır

28 5 18
                                    

   "Bu kimin fikriyse çok akıllıca." dedi Orpheus, "Panolar sıklıkla güncelleniyor mu peki?"

   Eleanor derin bir iç çekti, "Belki de senin düzenlemen gerekir, ne dersin?"

   Sri Yantra'nın kasabayla ilgili talepleri olabilir miydi? Orpheus bu düşüncenin içinde hapsolmaya başlamıştı bile. Eleanor haklı olabilir. Sri Yantra onun için safirden farksız.

   "Allegretto'nun kusursuz ahengine dokunmak istemiyorum, Eleanor." Caddenin kasabanın geometrik bütünlüğüne nasıl katkı bulduğunu kestirmeye çalışıyordu, "Bu tarihi caddelerin içine daldığım her an kasabaya saygısızlık yaptığımı hissediyorum. Hatta nefesimi tutmak, bu atmosferin tabiatla bağına engel olmamak istiyorum."

   "Ah, merhametli Orfe! Bu sözlerini herhangi bir kasabalı işitseydi seni kucaklayabilirdi."

   "Abarttığımı ve saçmaladığımı düşünürlerdi." Eşyalarını yerde bırakıp etrafında çember çizmeye başladı, "Neden buradayım? Burası beni niçin çekti? Neden aldığım her nefeste ölüyorum?"

   "Ölüyor musun?" Eleanor'u şaşırtmayı başarmıştı. 

   Gözlerinden yaşlar süzülmeye başlayan Orpheus titreyen dudaklarını dizginlerken parmağını Eleanor'un az önce okuduğu panoya yöneltti:

   "Her şey ölür ve her şey doğar, Eleanor!" Sustu; hayatının dönüm noktasında bir anda karşısına çıkan kadının gözlerinde kaldı. Bu bakış, aralarındaki üç metrelik mesafeyi bir çırpıda silip atmıştı. Orpheus'un yeni yaşam başlangıcındaki tüm kontrolü ustalıkla sağlayan Eleanor ise bedeninin ürkek tepkisine engeldi; gözünü kaçırmamıştı. 

   O sırada bir şey oldu. Eleanor'un yüz hatlarında donan ıstırap tohumları Orpheus'un kaçınılmaz bakışı altında filizlenmeye başladı.

   "Orfe, hadi devam et." dedi kelimeler birbirine karışırcasına hızlı dökülürken. Bakışındaki değişimi fark etmiş, sorgulamasını apar topar engellemeye çalışmıştı.

   "Cadenza'daki Orfe'nin ölümü... günbatımına dek ona dair anılarımı bile unutabilirim. Ama..."

   "Ama?" 

   "Ölüp ölüp mükemmel sabaha doğana dek onunla ilgili her anım ebedi hafızamdan çıkmayacak. Louis..."

   "Ah, Louis... bildiğin üzere, Orfe... yaşam sevgidir. En yakın dostunu bırakıp Allegretto'ya geldin. Fakat, birbirlerine sevgiyle nakşedilmiş iplerle bağlı olan insanlar için vedalar kalıcı değildir." Eleanor'un vurgusunda şüphe kırıntısı bulmak Orpheus'un Cadenzalılarla uyumlanıp kendi yaşamını kurması kadar imkânsızdı. 

   "Umarım..."

   Sri Yantra ve kalacağı eve doğru ilerlemeyi sürdürdüklerinde, Eleanor topu Orpheus'a bıraktı:

   "Bugün kasaba ve kasabalılar hakkında epey bilgi edineceksin. Bu, belki düşlerine açılan bir yol olabilir."

   "Yolun tıkalı olduğunu hissediyordum, Eleanor." dedi Orpheus, "Düşümde her yer tarumardı. Kırmızının ölüm tonu... ama merkez... hiç etkilenmemişti. Fakat kâbusa dönüşen rüyamda gördüğüm Cadenza ve Sobremesa'ydı; bu kasaba değil."

   "Ve bu kasabada merkez, arboretum. Değil mi tatlım?"

   Orpheus heyecanla adımlarını hızlandırdı, "Bu detayı atlamıştım, çok haklısın."

   Eleanor muzip bir gülümsemeyle dudağını ısırdı. Sol yanağı kahkahasını bastırmamak adına şişkindi. Ne var ki Orpheus bundan bir çıkarım yapamamış, odağını tam karşısındaki dönemece vermişti.

KA | Makrofelsefe RomanıWhere stories live. Discover now