9. Bölüm: Sri Yantra

30 5 11
                                    

   Kolları omzundan ayrıldığında afallamış Orfe başını kapıya doğru çevirdi. 

   "Sesimizi duymuş olmalı." diye fısıldadı, "Görüşmek üzere, Eleanor."

   Eleanor, tanıştıkları ilk anla birlikte sık sık yüz hatlarına yansıttığı derin tebessümünü yineledi. Orpheus ilerlerken kapının arkasında beliren siluet bir kadın bedeninde tezahür etti.

   "Oh, merhaba. Siz..."

   "Kesinlikle, Orfe." dedi, bir doksandan uzun; giyimi ne Cadenza'da ne de gördüğü hiçbir şehrin kültürüne uyumlanmayan, gözleri birbirine yakın, hafif çekik gözlü kadın. Donakalmıştı... beyni adeta betimleme için gerekli ateşlemeyi üretememişti.

   "İçeri gir lütfen." Kapıya yönlendirdiği sırada gözleri Eleanor'a bağlandı. Bu, Cadenzalı Orfe'nin dikkatini bir hayli çeken, ama hiçbir yorum getiremediği bir bağdı. Kapıdan içeri girmeden hemen önce zihni sessizleşti. Saygı, minnettarlık... kutlama... 

   Silkelendi. Kutlama? 

   Kapı, Sri Yantra'ya ilk adım attığı sırada, kulak tüylerini kabartacak hızla kapandı. Betimleme reseptörleri hazırdı. Öncelikle kendisinden bile uzun, yüzünde en küçük bir kırışıklık bile göremediği, Eleanor ile yaşıt görünmesine rağmen ondan yaşlı olduğunu hissettiği kadın, spiral bir şekilde boynuna dolanan mor, içinde hafif mavi tonları barındıran bir boğazlı kazak giyiyordu. Resmi bir iş kadınını anımsatan gri pantolonu ise henüz görmediği bir kumaştan yapılmış olmalıydı; kımıldamıyordu. Ayakkabısı ise kazağı ile aynı tondaydı ve gördüğü kadarıyla markasız olmalıydı. 

   Onu ilginç kılan, kazağın üstüne geçirdiği şeffaf yelek ve saçını toplayış şekliydi. Saçının duruş yapısından sanki kafatasının normal bir insana göre daha uzun göründüğü anlaşılıyordu. Orfe gülümsedi. Bu, ona kutsal geometride şekillenen üst insan modelini anımsatmıştı. 

   "İsmim Sofie," dedi parmağını duvarın ardında kalan bölmeye doğru uzatarak, "Burada görüşeceğiz." Orpheus donukluğunu hareketlenişiyle eritti. Düzgünce katladığı notu cebinden çıkarırken ofisin ilgi çekici noktalarını yakalamaya çalıştı, fakat görüp görebileceği en sade ortamda olmalıydı. Ayrıca, net bir tavır karşısında büründüğü gergin, fakat kurallara uyan yapısı merakına set çekti; bedeni değil, gözleri hareketliydi. 

   ...

   Sofie, Orfe'nin alıştığı sade ofis duvarını asimetrik masanın kenarındaki düğmeyle değiştirdi. Allegretto sokaklarında gördüğü özlü sözlerle dolu tabela bu kez duvar olmuştu. Tüylerinde tuhaf bir ürperti oluştu; sebebini okuduğunda anlayacaktı. 

Taş olarak ölmüştüm, bitki oldum.

Bitki olarak öldüm ve hayvan oldum.

Hayvan olarak öldüm, o zaman insan oldum.

Öyleyse ölümden korkmak niye?

Hiçbir sefer daha kötüye dönüştüğüm ya da daha alçaldığım görüldü mü?

Bir gün insan olarak ölüp, ışıktan bir yaratık, rüyaların meleği olacağım.

Fakat yolum devam edecek.

O'ndan başka her şey kaybolacak.

Hiç kimsenin görüp duymadığı bir şey olacağım.

Yıldızların üstünde bir yıldız olup,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KA | Makrofelsefe RomanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin