4. Bölüm: Hiç Ruhunun Sesini Dinledin mi?

328 17 21
                                    

   Orchard

   22.34

   Aralıksız geçen bir buçuk saat, Eleanor'la yolculuğunun yaşamındaki en keyifli deneyimlerden biri olduğunu Cadılar Bayramı'na yakışır bir sıcaklıkla ispatlıyordu. Birbirlerine anlattıkları iç ürpertici hikayeler yerini Orfe'nin yaşam öyküsüne bırakmıştı. Huzurluydu, ama böyle hissetmemeliydi. Çünkü Orfe, kendini yeni tanıştığı dostlarına ya da Louis'e bile açarken gerginliğini solur, sohbetlerinde daima dinleyici konumundayken güvenli alanında olurdu. Eleanor'a kendini böylesine rahat açabilmesini ise onun sıcakkanlı envaiçeşit sorusuna ve direksiyonu kusursuzca sürüşüne rağmen pürdikkat anlatımına bağlıyordu.

   Orchard, tüm hayatını Cadenza'da geçiren Orfe'yi bile kendine hayran bıraktıran bir kentti. Tarihe tanıklık etmiş envaiçeşit meyve bahçesinin arasındaki iki katlı mor, turuncu, sarı ve yeşil tonlarının yoğunluk gösterdiği sıralı evler; bu ahengin can damarlarından farksız sokaklarını süsleyen Arnavut taşlar ve Toccata Gölü'nün kıyısına sıralanmış, eğlence ve sükunete aynı anda ev sahipliği yapan bistro, kafe ve barların dinamiğini oluşturduğu Sonatina caddesiyle Orchard, bir buçuk saatlik yolculuklarına mola vermeleri için biçilmiş kaftandı.

   Eleanor Mini Cooper'i için hazırladığı müzik sistemini çalıştırdığında, Leo Finka'nın Fade Away'i hücrelere nakşeden dramatik melodisiyle açıldı. Orfe afalladı, Piyano mu, nasıl? Arp ile birlikte piyano, onu her dinleyişinde bambaşka dünyalara taşıyan yıldızlararası bir gemi gibiydi.

   Elenaor mırıldanışının farkında olduğunu samimi bir tepkiyle karşıladı.

   "Bir an için seni sandığından daha detaylı tanıdığımı düşündün, değil mi? Ama bu yalnızca eşzamanlılık."

   "Orchard'ın meyve ağaçlarıyla dolu caddelerinde dolaşırken içimden piyano dinlemek geçiyordu. Hem eşzamanlılık, araştırmalarımda ilgi duyduğum konulardan biri. Aslında şüpheyle yaklaştığım..."

   "Rastlantılara inanır mısın Orpheus?" 

   "Hayır, rastlantı yoktur." dedi Orfe, "Her şey yaşamın kusursuz planıyla gerçekleşir."

   Eleanor, Orfe'nin cevabını her zamanki manidar tebessümüyle karşıladı. Beklemeden cep telefonunu işaret etti: "Evet, bugün senin günün Orfe. Nerede mola vermemizi istersin?"

   "Ah, lütfen." diye fısıldadı utangaç Orfe, "Senin kararın beni de memnun edecektir."

   Bu yanıt, Eleanor'un ilk kez kaşlarını çatmasına sebep oldu. Fakat tebessümünü gizleme ihtiyacı duymamıştı: "Bir kez daha düşün tatlım."

   Orfe'nin utangaçlık seviyesi pervasızca yükselirken onu başıyla onayladı: "Pekala, sen nasıl istersen..."

   Cep telefonunun ana ekranını sağa kaydırdı ve kent rehberi uygulamasını açtı. Hımm, acaba panettoneyi burada mı yesem? Yanında da dalgona kahvesi...

   "Eğer senin için de uygunsa," dedi Orfe, "Dalgona Home'ye gidebiliriz."

   Orfe'nin önerisiyle Eleanor kafelerin bulunduğu meşhur caddeye saparken söze girdi.

   "Orchard'ı en iyi yansıtan Sonatina'yı Cadılar Bayramı'nda ziyaret etmek bir süredir hayalimdi, Orfe."

   "Ah, kesinlikle!" dedi Orfe, "Olabildiğine uzanan bir yol, tüm ruh hallerini tatmin eden bistrolar ve... yer bulmanın mümkün olmadığı park alanları." Göl kıyısındaki park alanlarında sıralanan ve boş bir yer bulmaya çalışan arabalara iç çekerek baktı, "Tanrım, tüm Orchard burada olmalı!"

KA | Makrofelsefe RomanıWhere stories live. Discover now