27

74 11 0
                                    

2 ay sonra

Zamanın ilerlemesi bazı şeyleri geçiştirmişti. Mesela gözyaşlarımı, mesela bir küçük kuş gibi çırpınan kalbimi, her an dağılacak gibi olan hislerimi.

Günlerin birbiri ardına gelip devam etmesi sadece rutindi. Fakat değişen bir şey vardı.

Ekim'im konuşmaya başlaması ve günden güne iyileşmesi o kadar güzeldi ki. Ses tonunu bir kaset yapıp ömrümün sonuna dek saklamak istiyordum. Onunla konuşmak bana çok iyi gelmişti. Çok güzel anılar biriktirmiştik. Konuşamamanın ne demek olduğunu anlatmıştı bir keresinde. Bense ona konuşabilirken susmanın ağırlığını anlatamadım.

Defalarca kez neden ağladığımı sormuştu. Beni kimin üzdüğünü öğrenmek istemişti. Sustum. Yıllardır yaptığım gibi yine sustum.

"Akasya? "

Daldığım deniz manzarasından başımı çekip Ekime döndüm.

"Gelsene, hava bugün çok güzel. "

Dünyanın en güzel gülümsemesini bahşetti bana. O böyle gülümserken nasıl hatırlayabilirdim ki acıları?

Yanıma oturdu. Bedenimi ona doğru döndürdüm.

"Seni birisiyle tanıştırmak istiyorum. " dedi heyecanlı heyecanlı.

Çok erken konuşmuşum. Artık hatırlayabiliyordum tüm acıları.

"Ya? "

"Asel. Adını duymuşsundur Yasemin'den kesin. Görmüşsündür de hatta. "

Gözlerim dolmasın diye kendimi sıkmaya başladım.

"Bilmem. "

Bakışları değişti.

"İyi misin sen? "

Dudaklarımı ısırıp titremelerine engel olmaya çalıştım.

"Akasya? Yüzüme bak. "

Gözlerimin bulanıklaşması ile kulaklarımın uğuldaması bir oldu.

Çenemi kavrayıp kaldırdı. Sapsarı saçları güneş gibi parlıyordu. Endişeli yüz ifadesini değiştirmek istedim.

"İyiyim Ekim. "

Elini çenemden kurtardım. Dokunuşlarına hasret bedenim acıyla kasıldı. Nedenini anlamıyormuş gibi yüzüme baktı.

"Asel ile tanışmayı çok isterim bu arada. " dedim buruk bir gülümsemeyle.

Gözleri parladı. Beni unutmuştu bile. Allahım neden unutmak bir tek benim için zor?

"Onu seveceğine eminim. Yeryüzünde onu sevmeyecek tek bir insan bile olamaz bence. Ona hep seni anlatıyorum Akasya. Seni aşırı merak ediyor. Hep hayal ettiğim gibi olacak. Yanımda hep sevdiklerim olacak düşünebiliyor musun? "

Gülümsemek istedim ama her bir cümlesi beni daha da üzüyordu.

Beni ona mı anlattın Ekim? Benim dilim senden başkasına çözülmezken sen sevdiğin kadına seni seveni mi anlattın?

Kalbimin paramparça olduğunu hissediyordum. Ne yazık ki toparlanamayacak kadar çok parça vardı. Gerçi toparlayacak kişi de yoktu. Acı dolu bir gülümseme dudaklarımı yaladı. Geriye sadece maskem kaldı. Mutluluk maskesi.

Limonlar  °Texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin