♬ │ON BEŞ

29.2K 1.6K 545
                                    

tessa violet - crush

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tessa violet - crush

Sen hayatımın en sevdiğim parçalarındansın, bu halinle bile.


"Öleceğim! Öleceğim! Öleceğim!"

Kütüphanenin önünde hem soğuktan hem de heyecandan hoplayıp zıplayarak konuşurken hattın diğer ucunda bulunan ve benim aksime oldukça rahat Damla arkamdan tekrarladı. "Ölmeyeceksin, ölmeyeceksin, ölmeyeceksin."

Ses tonunda benim sesimin dramatikliğiyle dalga geçen bir tını gizliydi. Bir yandan orada fındık yerken "En fazla ne olabilir ki?" diye sordu. "Zaten arkadaşsınız. Oturun ders çalışın işte."

Onun için olaylar hep bu kadar basitti. Onun iki boyutlu, stressiz evreninde yaşamayı çok isterdim ama Dünya'nın fazla hayal kurup ihtimalleri düşünen bir kaçığa ihtiyacı vardı. Aslında yoktu, ben öyle olduğunu varsaymak istiyordum.

"Murphy Kanunlarını saydırtma bana!"

Hiç istifini bozmadan yanıtladı, öyle rahattı ki cümlesinin sonunda sesi esner gibi çıkmıştı. "O aptal şeylere gereğinden fazla anlam yüklüyorsun."

"İşe yarıyorlar ama."

"Sen her şey kötü gidecek diye düşünüp durduğundan olabilir mi?"

"Haklısın." Derin bir nefes aldım. İçimdeki heyecanı bastırmak adına onu aramak iyi bir seçim olmuştu. Şimdi daha iyiydim ve aramamış olsaydım Sarp'ı beklerken kendi kendime kafayı yiyebilirdim. Bu bakımdan Damla, kanatlanmış uçan Hale'yi ayak bileklerinden tutup yere indiren müthiş bir yancıydı.

"Öyleyim tabi. Bu mankafa hâlâ gelmedi mi?"

Başımı sağa sola çevirirken "Hayır." diye mırıldandım. Damla'nın kınayan seslerini işittiğimde istemsizce gülmüştüm. O çok dakik olduğundan onun için bu kabul edilemez bir şeydi.
Yine de benim yanımda onu kötülemedi ve onun yerine "Sen neden içeri girmiyorsun?" diye sordu.

"Bu kütüphaneye hiç gelmemiş, şimdi hangi salonda olduğumu bulamaz. Ben de onu görünce konuşmadan edemem. En iyisi içeride beklememek."

"Aptal mısın kızım donarsın öyle, gir içeriye. Allah'ın kansızı ya, neyine güvendin de dışarıda bekliyorsun?"

Onun söylenen sesine gülerken başımı kaldırdım ve tam o anda, otobüs durağına yeni inmiş, karşıya geçmek için fırsat kollayan Sarp'ı gördüm. Kumral saçları rüzgarın etkisiyle savruluyordu, üzerinde siyah montu vardı ve önü açık olduğundan içine giymiş olduğu swearshirtü görebiliyordum. İyi görünüyordu, her zamanki gibi.

DİNLEDİĞİMİZ TÜM ŞARKILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin