♫│YİRMİ YEDİ

28.2K 1.6K 674
                                    

beach bunny - sports

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

beach bunny - sports

Yalnız hissediyorsan, ben de seninle yalnız olabilirim.

Daha önce okula böyle uça uça gittiğimi hatırlamıyorum. Yani en azından liseye geçtikten sonra.

23 Nisan gösterisine gittiğim halime dönmüştüm o sabah.

Alarm çaldığı an yataktan fırlamış, hızlıca hazırlanmış ve kırk yılda bir gerçekleşen mucize misali Gamze'yle banyo kavgası bile yapmamıştım. İsteğim bir an önce Damla ve Sarp'ı görmekti. Arkadaşımı çok özlemiştim, bir an önce onu darlamalı ve arkadaşım olduğuna pişman olacak kadar sevgiye boğmalıydım.

Sarp mevzusu ise...Dün Gamze hemen gelmiş gibi olmuştu, onunla istediğim kadar vakit geçiremediğimi hissetmiştim ama Gamze söylediğinden geç bile gelmişti. O kadar zor ayrılmıştım ki Fabio'dan, saat gece yarısına vurunca apar topar koşturan, Prens'i de arkasından aval aval baktıran Cindirella gibi hissetmiştim.

Gamze'nin arabası balkabağına dönüşmemişti ama olsun, aynı hayal kırıklığı ve paçavralarla eve dönmüş gibiydim.

Bu yüzden telafi etmek adına erken gidip onu görmeli, bol bol vakit geçirmeliydim. Belki de Selman haklıydı, üzülürsem bile atlatırım diyip yaşamaya bakmalıydım. Üstelik onun yanındaki mutluluk hissine bağımlılık geliştirdiğimden şüpheleniyordum.

Zaten Instagram'ın meşhur siyah arka planlı, kaynağı belirtilmeyen sayfalarında böyle bir bilgi dolaşmıyor muydu? Aşkın da uyuşturucuyla aynı etkiyi yarattığı vesaire vesaire...

Doğruysa da yanlışsa da dozumu almalıydım.

Sarp'ın dozunu her gün biraz daha arttırdığımdan sonumu kestiremiyordum ama olsun, ben kaos ortamında etraf yanarken bile çiçek toplayıp salak sırıtışıyla ayy, ne kadar güzelmiş bunlar diyen o karakterdim. Olumsuzluklara bu kadar kapılırsam rolümden çıkardım yani.

Bu yüzden geleceğin belirsizliğinde boğulmak yerine şimdinin heyecanını yaşıyor, kantin kapısını tek elimle iterken diğeriyle telefonumu tuşlayarak Damla'yı arıyordum. İçeri girip etrafa bakındım. Gözlüğüm olmadığından işim zordu ama koyu renk, at kuyruğu yapılmış saça benzer bir şey yakalamadım.

"Efendim?"

Kantin kalabalık ve gürültülü olsa da Damla'nın telefonda çıkan sesi canlıydı. Onu duyunca anında neşelendim. "Okulda mısın hayatım?"

"Sınıftayım."

Merdivenlere doğru yöneldim. "Geliyorum, bir şey istiyor musun?"

DİNLEDİĞİMİZ TÜM ŞARKILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin