Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
cigarettes after sex - sweet
Birbirimize söylememize gerek kalmadan beni sevdiğini bilmek çok tatlı. Parmaklarımı saçlarının arasından geçirebilmek...
♫
Sonunda bahar gelmişti.
Tamam, mart ayını ortalamamıza rağmen Ankara hâlâ soğuk, İç Anadolu'nun bahar yağışlarından muzdaripti ama kış mevsiminin takvim üzerinde bitmiş olması bile benim için yeterliydi.
Şimdi ablamla akşam yemeğinden sonra dışarı çıkmıştık. Hava almak iyi gelmişti fakat üzerimde montum değil içi polar siyah ceketim olmasından dolayı donuyordum. Kış bitti diye hemen ceket giymeye kalkınca böyle oluyordu işte.
Gamze'ye içeri geçelim diye birkaç defa sızlanmıştım ama evde içemediği sigaraların acısını çıkarıyor ve yuvarlak masanın karşısından bana dumanını üflüyordu. İnce uzun sigarayı küllüğün üzerine götürürken beni süzdü, o sırada içimden Hayır Hale, sen çok güçlü bir kızsın ve bu sigaranın kokusu seni öldürmeyecek şeklinde kendimi telkin ediyordum.
"Ee, anlat bakalım." dedi külünü çırparken. "Ne var ne yok?"
İçinde sıcak çikolata olan karton bardağı tutuşumu sıkılaştırdım ve oturuşumu istemsizce dikleştirdim. Son zamanlarda Gamze'yle birbirimizin odasına gidip yatakta günümüzden bahsetme ve terapilenme seanslarımızın sıklığı azalmıştı. İşleri yoğundu ve ben Sarp'la ilişkimin en başında kalp krizleri geçirirken o da arkadaşının tanıştırdığı çocuk yüzünden sinir krizleri geçiriyordu. Çocuğun ilgisizliği ve kibri ablamı o kadar sinirlendirmişti ki üçüncü randevuya çıkmadan hayatından çıkarsa bile bir süre arkasından sövmüştü.
Ben de yancısı olmuştum tabii. Bir yandan Gamze'yi değmez diyerek gazlıyor bir yandan da Sarp'a sevgi böcekliği yapıyordum. Onun gündeminin yoğun, bu çocuktan sonra aşka bir süre daha tövbe etmiş olması işime gelmişti ama gözüne batmadığım sürenin sonuna gelmiştik sanırım. Bir şeyleri çakmasa bana asla durup dururken bu soruyu sormazdı.
"Ne olsun ablacığım, aynı işte."
"Ne demek aynı? Deneme netlerin nasıl? Bu ara bize sinirlenmediğine göre netlerin yükseldi herhalde?"
Aslında tam tersiydi. Bir süre netlerim aynı seyretmişti, birkaç denemedir de pek iyi değildim ve bu beni çok geriyordu. Düşürmek değil yükseltememek. Önceden hayatımdaki tek gündem derslerim olduğu için böyle dönemler geçirdiğimde stresten hem kendimi hem çevremi muzdarip ederdim. Bir süredir sesim çıkmıyordu, hiçbir aile üyeme ders çalışmam gerek beni rahat bırakın diye terör estirmiyordum.
