♫│OTUZ

27.1K 1.5K 775
                                    

bruno mars - locked out of heaven

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bruno mars - locked out of heaven

Çünkü sen beni cennetten çıkmış gibi hissettiriyorsun.

İlk öpücüğümün nasıl olacağını hep merak etmişimdir.

Böyle şeylere gereğinden fazla anlam yükleyen birisi olarak, bu deneyimi yaşayan kişiler tarafından beklentimin düşük tutmam söylendiğinde üzülmemek için aynen dedikleri gibi yapmıştım.

İlk olduğu için çok tecrübesiz olacaktım, ne yapacağımı bilemeyecektim ve daha ne olduğunu anlayamadan bitecekti. Filmlerdeki sonsuz aşk öpücükleri veya prensesleri uyandıran türden bir şey olmasını isterdim tabii ama gerçekçi baktığımızda manzara aşağı yukarı ilk tarif ettiğim gibi olacaktı.

Şimdi yaşarken fark ediyordum ki beklentimi düşüreyim derken fazla karamsarlaşmıştım.

Tamam, ne yapacağımı bilmiyordum ama öyle yoğun hislerle dolup taşıyordum ki zaten bir şey yapmam gerektiği aklıma bile gelmiyordu. Nasıl gelebilirdi ki? SARP'IN DUDAKLARI DUDAKLARIMIN ÜZERİNDEYDİ!

Gözlerim kapalı olduğu için vücuduma temas eden her noktasının farkındaydım. Yanaklarımdaki nazik parmaklarının, boynumdaki avuç içlerinin, alnıma sürtünen saçlarının...

Kalbim patlayacak gibi atıyordu. Öyle andan kopmuştum ki yanımda top patlasa duymazdım. Ayrıca iyi bir öpüşmenin nasıl olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden dudakları dudaklarımın üzerinde hareket etmeye başladığında benim için en iyisi buydu, daha üstü olamazdı.

Zaten öpen kişi Sarp'tı. Uğruna kitap yazabileceğim, beni aşkından mahveden çocuk. O kadar şefkatli ve yumuşak davranıyordu ki beni birazcık yakınına çekmek için belimden itene kadar elini oraya koyduğunu fark etmemiştim. Başını eğmişti, bir eli elimi içine hapsetmişti ve göğsüne doğru bastırmıştı.

Ayrıldığımızda yüzüm yanıyordu, kalbim acı verecek kadar hızlıydı ve Sarp benden uzaklaşmamıştı, nefeslerimiz birbirine karışıyordu.

"Hale..."

İsmim dudaklarından fısıltı halinde çıktı. Göğsü hızla inip kalkıyordu ve benden farklı değildi. Konuşamadığım için, hala düzenlemeye çalıştığım nefesimle mırıldandım.

"Hm?"

"Bu an...gerçek mi?"

Nefesi yüzünden arada duraksamak zorunda kalmıştı ama gerçek olup olmadığından emin olamıyordu. Aynı benim gibi. Birbirimizin gözlerine baktık. Önce çekinerek, sonra daha güvenle başımı sallayarak onu onayladım.

DİNLEDİĞİMİZ TÜM ŞARKILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin