♫│OTUZ İKİ

26.1K 1.3K 346
                                    

nil karaibrahimgil - hakkında her şeyi duymak istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

nil karaibrahimgil - hakkında her şeyi duymak istiyorum

Her şeyi tek tek anlat istiyorum. Bu aşk değil de nedir?

Sabahın köründe okula doğru koşuyordum ve bunun iki sebebi vardı. Birincisi, hava buz gibiydi. İkincisi ─ve asıl sebebi─ Sarp'ın beni beklemesiydi. Bu yüzden arabadan iner inmez bahçeye koşmuş, karda kayıp bir yerimi kırmadan aşağıdaki kantin kapısına ulaşmayı başarmıştım.

Beni orada bekliyordu. Geldiğimi muhtemelen pencereden görmüş, ben koştururken kapıya doğru yürümüştü çünkü içeri girdiğimde karşılaştığım ilk kişiydi.

"Günaydın!"

Şaşkın neşeli karşılamama yüzünde kocaman bir gülümseme ve kollarını açarak karşılık verdi. "Günaydın."

Ona bu kadar kolay sarılabilmek tuhaf geliyordu ama açtığı kollarına karşı koyamazdım. Hemen kendimi ona doğru attım.

Montum ve çantam yüzünden zorlansak da sarıldık. Etraftaki insanların bize baktığını hissediyordum ve hem bu hissi azaltmak hem de sarılmaya odaklanmak için gözlerimi kapattım. Dün sarılacağını söylemişti ve sözlerini hep tutuyordu. Mutlulukla gülümsedim.

Dışarıdan geldiğim için montum soğuktu ve Sarp'ın üzerinde sadece sweatshirtü vardı. Daha fazla üşümesin diye ilk geri çekilen ben oldum, konuşa konuşa kantine doğru giderken hâlâ sevgili olduğumuzu anlamayan varsa onlar da anlasın diye Sarp çantamı tek omzuna taktı. Ya da sadece centilmen davranmak istemişti, bilemiyorum.

Bildiğim tek şey yanımda yürürken beni ilgiyle dinleyen erkek arkadaşımı bıktırana kadar konuşmaktı.

Dün üç saate yakın oynamış, en son beynim erimiş şekilde bilgisayarı kapatmıştım. Sadece Sarp'la vakit geçirmek uğruna hiç sevmediğim bir oyunu oynasam bu benim için işkence olurdu ancak keyif alıyordum. Hele üç saatin sonunda iyice öğrenmiş, üstüme gelen hiçbir şeyden kaçmamaya başlamıştım. Yani, genellikle. Bir treeguard peşime düştüğünde yine çığlık atıp Sarp'tan yardım istemiştim ama örümcekler ve tazılarla artık başa çıkabiliyordum.

Beraber  geçirdiğimiz üç saatten sonra akşam yemeği yemiş, mutfağı toplarken ellerimi sürekli havluya sile sile mesajına cevap vermiştim. Sonra da ortak bir kararla birbirimizi rahatsız etmemiş ve uyuyana kadar konuşmamıştık. Bu ders çalışırken aklıma hiç gelmiyor demek değildi tabii ki. Pembe döner sandalyemde bir oraya bir buraya dönerek güya soru çözüyordum ama aklımda çözüm basamakları yerine Sarp'ın gülüşü ya da bana dediği herhangi bir şey oluyordu. Aylar öncesinden kalmış bir şey bile olsa.

DİNLEDİĞİMİZ TÜM ŞARKILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin