18. Bölüm "Jeon Jungkook'a Aşıktı"

254 42 6
                                    

Ertesi cumartesi Taehyung bir başka hediye beklese mi, bilemiyordu

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.


Ertesi cumartesi Taehyung bir başka hediye beklese mi, bilemiyordu. Jungkook daha birkaç gün önce kostüm yollamıştı. Şimdi huzurlu bir birlikteliğin konuşulmayan noktasına geldiklerinden, adam bunları vermeye devam eder miydi, bilmiyordu.

Gidip onunla konuşmalıydı. Öyle yapması gerektiğini biliyordu. Önceki gece ona ultrason görüntüsünü yolladıktan sonun gelip gelmeyeceğini birazcık merak etmişti, ama o gelmemişti. Kendisi de onun tıklatmalarına karşılık vermediğinden Jungkook'u gerçekten suçlayamazdı. Yine de içinde hayal kırıklığıyla takdir duygusu savaşıyordu. Jungkook'dan onunla konuşmamasını ya da uğramamasını istemişti. O da sözünde durmuştu. Eh, tabii Cadılar Bayramı mesajları sayılmazsa. Gerçi haftalardır bu kadar eğlenmediğinden bunlar için ona kızamazdı.

Sonunda dış kapıya bakmayı durduramaz oldu.

Eve çıkan merdivenlerde küçük, mavi bir soğutucu vardı.

Meraktan ölen Taehyung kutuyu içeri alıp mutfak tezgâhına koydu. Kapağını açtı ve kahkahalara boğuldu. Turşu ve dondurma. Salatalık turşusu kavanozunu, ardından da vanilyalı dondurma kutusunu çıkarttı.

Milkshake'e aşerdiği düşünülürse ki daha da kötü bir hal almıştı artık bunun ne kadar mükemmel bir hediye olduğunu tahmin dahi edemezdi Jungkook. Bunu daha da çekici kılan Jungkook'un tipik ukalalığı olmuştu. Taehyung o günden sonra dış kapısında beliren hediyeler hamileliğinin aşamalarını ve zaman aralığını not etmeye başladı. 12. Hafta: Üzerinde "Yaşasın ordumuz!" yazan bir süveter olan bir ayıcık. 13. Hafta: Karnının üzerinde pembe harflerle kocaman "Bak benim babam ne yaptı?" yazan uzun kollu bir tişört. Buna gülse mi yoksa sinirlense mi karar verememişti. Hele de tişörtü kutudan çıkarıp bir de bebek için olan, üstünde "Benim babam postal giyer," yazan tişörtü bulduktan sonra. Minik bebek ayakkabılarıyla kocaman postalları yan yana hayal ettiği her seferinde tamamen saçma, hormonal ağlama krizlerine giriyordu.

Cadılar Bayramını saymazsa Jungkook ile neredeyse iki aydır konuşmamıştı ve yine de bu hediyeler o sürekli yanındaymış gibi hissettiriyordu. Öyleydi de, değil mi? Amacı da buydu. Tek yapması gereken daha fazlasını istemekti ve Jungkook da vermeye hazırdı.

Öyleyse neden bunu yapmıyordu?

Dört haftadan az bir süre sonra merkezin bağış toplama gecesi vardı, son detayları hallediyor, giriş kartlarını ve çekiliş biletlerini satmakta zorlanıyor ve insanların bayram coşkusuyla son anda bağışları katlamaları için uğraşıyordu.

Yine bu soru aklını kurcalıyordu. Cevabı da. İşin doğrusu, bebeğinin babasına âşık oluyordu. Ve bu onu daha da korkutuyordu.

Eğer uzak durursa belki bu sefer incinmekten kurtulurdu. Jungkook'a ultrason görüntüsünü verdiğinden beri onun çocuğunun hayatında olanları bilmeye hakkı olduğunu ve hayatında ne kadar olabilirse o kadar yer alması gerektiğini düşünüyordu. Ama eğer kendini bırakır da Jungkook'a izin verip sonunda paramparça olursa hayat boyu onu görüp kalbi göğsünün içinde parça parça değilmiş gibi yapmaya dayanabileceğini sanmıyordu.

Büyülü Bir An İçin //TaekookNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ