19. Bölüm " Sen de kuş mu oldun ?"

342 45 6
                                    

Sen bırak tutunmayı dünya bizi sarmalarDeyim yerinde en içindeRengarenk acılar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sen bırak tutunmayı
dünya bizi sarmalar
Deyim yerinde en içinde
Rengarenk acılar

tık tık

Jungkook'un gözleri hemen açılıverdi. Bir şey duydu mu yoksa hayal mi etti emin olamadığından iyice dinledi. Birkaç saat önce Şükran Günü'nü Park'larda hafta sonunu da Chanyeol ve Baekhyun'un evinde geçirmekten gelmişti. Uzun bir koşu ve sıcak bir duş sonrası uyuma niyeti olmadan yatağa yığılmıştı. Belli ki göz kapaklarının başka bir fikri vardı.

Tık tık.

Daha sesli. Ses giderek daha da sesli bir hal almıştı. Nefesini tutup dinledi. Yine ses gelmişti.

Bunu kesinlikle duymuştu. Hemen oturdu ve duvara baktı.

Sıcak bir baskı hızla atan kalbinin etrafını sardı. Sonunda oluyor muydu? Bu kadar zamandan sonra Taehyung gerçekten duvarı tıklatıyor muydu?

Kolunu yatak başlığının üzerinden uzattı ve o da karşılık verdi.

Sonraki saniye yataktan çıkmış, üzerine bir şeyler geçirmişti. Kot. Tişört. Bot. Çoraplar ve iç çamaşırı, vakit ayıramayacağı lükslerdi.

Merdivenlerden paldır küldür indi, yüreği ağzındayken kapıya koşturdu.

Hemen durdu. Taehyung da ona geliyordu.

Aralık havasında ceketinin fermuarını boğazına kadar çekmiş, donuyordu.

Ona görünce ağzı açık kaldı. Kahve saçları soğuk rüzgârla havalanıyor ve kıvrılıyordu. Gözleri kaldırım boyunca sıralanan ışıklar yüzünden parıldıyordu. Tanrım, onu öyle özlemişti ki.

"Selam," dedi Taehyung sonunda.

Sonunda ona gelmişti. Onunla konuşuyordu. Bu kaldırabileceğinden çok daha fazlasıydı. Hissettiklerini daha fazla bastıramadı.

İki uzun adımda hemen önüne geçerek onu kollarına alıp, vücudunu sıkı sıkı kendine bastırdı. Alnından öptü. "Selam," demeyi başardı.

Taehyung'un vücudu titremeye başlamıştı yüzünü onun göğsüne bastırdı.

"Hey. Hayır Ağlama." Defalarca saçlarını okşadı. Gözyaşları içini eritiyordu ama onun için her damlasına katlanırdı.

"Özür dilerim," dedi ikisi de aynı anda.

Jungkook geri çekilip onun çenesini yukarı kaldırdı. "Ne için özür diliyorsun ki?"

"Seni bebeğin hayatından çıkarmakta hatalıydım." Dişleri birbirine vuruyordu.

Taehyung'un sözleri en derinlerine ulaştı, ısıtıyor, iyileştiriyor, güç veriyordu. Orada bütün gece durup mevsimin soğuğunu hissetmezdi bile. Ama Tae bunu yapamazdı. "Donuyorsun. İçeri girer misin?"

Büyülü Bir An İçin //TaekookWhere stories live. Discover now