TANITIM.

972 34 11
                                    

Hayatım ilk olarak 12 yaşımda karardı. Babamın beni bırakıp gidişiyle. "Sen benim kızım olamazsın Lavin! Seni ve o anneni asla sevmedim, sizden bunca sene nefret ettim ve artık benim LAVİN adında bir kızım yok!" demesiyle. Kulaklarımda çınlıyor o cümleleri. Ben daha o kötü lafların anlamlarıyla cebelleşirken, o görüntüleri gözlerimin önünden çıkmazken, o cümleleri bize nasıl yakıştırdı? O adamdan ilk nefret ettiğim gündü. Benim asla bir babam olmadığını anladım. Rol modelim olmayacaktı artık, zaten olmamıştı hiçbir zaman. Bu gerçeklere içimde karşı çıkmaya çalışırken sadece gözyaşı döktüğümü sandım. Şimdi anlıyorum, onlar bir cümlenin SÖZYAŞLARIYMIŞ. O görüntüsünden ömür boyu kurtulamayacağımı biliyorum.

Hiç kimse bilmez ama, babaları ne yapsa da kızları onları herşeye rağmen severler. Bende öyleydim. Kendimden mi, ondan mı nefret ettim bunca sene inanın bilmiyorum, ya da o kadınla bulduğum içindir? Ailesini hiçe sayan bir adamı, kim sevebilir ki öylesine, yada ölesiye?

Babamla ilgili sadece bunlar hafızamda. Bir de üstüne her gece sinen o sigara kokusuyla karışık kadın parfümü. Ben sigaranın kokusunu, babamın kokusu sanardım. Hiç unutmuyorum, anında çubuk krakerle taklitlerini yapardım o sigara içerken. Ama bana hep kızardı. Daha 7 yaşındaydım, Allah aşkına nereden bilecektim ciddi bir biçimde kızacağını?

O günün yarınından nefret ettim. Cuma günü okullar yarım gün tatildi. Eve erken gittim. Annem, mutfağa bir not koymuştu. Üzerinde, "Tatlım, ben alışverişe çıkıyorum. Oradan teyzenlere geçebilirim. Dikkatli ol, seni seviyorum." yazılı bir kağıt parçası. Onu okuyarak odama gittim. O sırada arka odalardan sesler geliyordu. "Anne, sen misin? Erken gelmişsin teyzemlerden." diye gülümseyerek odalarına girdim. O sırada yatakla babamla yatan başka bir kadını gördüm. Suratımda nasıl bir ifade olduğunu bilmiyorum, ama O BABAM SANDIĞIM HİÇ KİMSEM, telaşlanmış olmalı ki beni 1-2 kere ileri geri sarstı. Ağzımdaki o metalik tada ve gözyaşlarıma engel olamadım. Sanki canımdan can alıyorlarmış, cımbızla yavaş yavaş ama can yakıcı bir biçimde etimi koparıyorlarmış gibi hissediyordum. Yanıyordu canım. O gün nefret ettim o adamdan. 12 yaşında nasıl bağırıp ona kızabiliyorsam, en iyisini yaptım. O gün o cümleler döküldü ağzından. İkinci şoku orada yaşadım. Canım neden bu kadar yanmıştı ki? Aah, tabii ya. Ben o BABAM sandığım adama çok güveniyordum. Ondan böyle bir zarar alabilmeyi nasıl akıl edememiştim ki?

Annem, tanıdığım en güçlü kadındı. Bunları öğrenmesine rağmen, o adama bir an bile boyun eğmemiş, veyaletimi ona kaptırmamıştı. Artık annem ve sadece ben vardım. Biz olacaktık. En güçlü kadındı benim annem. Ondan başka kimsem yoktu. Bunu anlamak zorundaydım. Babam diye birisi olmayacaktı artık! O günden beri babam yok. Zaten 3 yıl önce vefat etti. Nefret ediyordum ondan, ama hayattan kopması.. O gün babamı gömerlerken, babasının kızı da toprağın altına gömüldü.

Ve herkese karşı demir kapılarımın her kilidi, o gün kilitlendi. Yemin ettim orada, artık bu buz mavisi gözler, nefretle yanıp tutuşacak, ve yüzünün her karışında soyadı kadar sert ifadeleri olacaktı Lavin'in.. Artık eski LAVİN DEMİR yoktu. Bunu herkes anlayacaktı.

Hikâyemi beğenirsiniz umarım. Tanıtımı biraz kısa tutmak istedim. Bu kadar kötü olay, psikolojik olarak derin bir etki bırakmış zaten. LAVİN DEMİR'in bu kadar sert, duygusuz, umursamaz ve nefret dolu bir kişiliğinin olmasının sebebi bu. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ettim.

DumanWhere stories live. Discover now