İZMİR'E VEDA ( Ekim'de Ayrılık )

27 10 1
                                    

İnsan severdi, kimisi herkese rağmen kimisi de sevmek istediği için. Ama bazen insan o kadar çok severdi ki sevdiği için en büyük fedakarlığı yapar, onun iyiliği için aşkına yenik düşer vazgeçerdi. Ama onu her aklına getirdiğinde vazgeçmediğini bunu sadece onun iyiliği için yaptığının farkına varırdı. 

Sabah olmuştu, telefona Sude'den bir sürü mesaj gelmişti. İyi olup olmadığımı soruyordu ve bunu sormasını Uraz'ın istediğini biliyordum çünkü Sude ne kadar kötü olursam olayım bir mesajla sorardı ama ;

- Kanka iyi misin ?

- Birşey lazım mı ?

- Nasıl hissediyorsun ?

- Yanına gelip biraz konuşayım olmaz mı ?

Bu kadar soruyu üst üste sormazdı, 3 yıllık da olsa arkadaşımı tanıyordum.

Gruba son kez girip;

- Ben iyiyim, dün gece iyice düşündüm ve size veda etmeye karar verdim, sadece size değil şehrime de veda ediyorum. Sizi Allah'a İzmir'i de size emanet ediyorum, iyiki siz " SONSUZLUĞA UĞRAYANLAR" yazıp gruptan çıktım. Hattımı çıkarıp çöpe attım. Valizimi de alıp otelden çıktım. Önce bir telefoncuya uğrayıp yeni bir hat aldım.

Sonra terminale gidip, bir banka oturup ;

Kuzenim yani amcamın kızı Ada'yı aradım.

- Efendim kuzenlerin birtanesi.

- Selam Ada naber ?

- İyidir senden tatlım ?

- Bende iyi sayılırım, hatırlıyor musun babam vefat ettiği için beni arayıp yanımda gel, birlikte yaşayalım demiştin.

- Evet canım, hala böyle düşünüyorum. Ne zaman istersen?

- Tamam ben şimdi yola çıkıyorum, Mersin'de görüşürüz o zaman.

- Ayyy ! çok heyecanlandım, bekliyorum.

- Bu arada Sude veya Burak ararsa seni, senin yanına hiç gelmedim, seninle de hiç konuşmadık tamam mı ?

- İyi de neden ?

- Öyle gerekiyor, gelince anlatırım görüşürüz, deyip kapattım.

Biletimi aldıktan sonra saatimin dolmasını beklemek için bir banka oturdum. Yanıma gelip bir teyze oturdu. Teyze'ye bakıp;

- Teyze sana birşey sorabilir miyim ?

- Tabi kızım sorabilirsin.

- Sevdiğinin iyiliği için ondan vazgeçer miydin ?

- Bak kızım, eğer gerçekten bir araya gelince çözülemeyecek bir şey ise yani biz birlik olursak bunun üstesinden  de geliriz diyemiyorsam vazgeçerdim.

- Anladım, çok teşekkür ederim deyip elini öptüm.

- Sen aşıksın kızım, ama vazgeçemeyeceksin o çocuk kimse, dedi.

Gözlerine bakıp;

- Nerden biliyorsun ki teyzecim? dedim.

Ufaktan gülümseyip;

- Ben sana soruduğun sorunun cevabını verirken sözlerimde bir ışık aradın sizin için, böyle bir durumda gözlerindeki duygu ondan vazgeçmeyeceğini gösteriyor, dedi.

Teyze'ye tam cevap verecekken Mersin otobüsünün kalktığını duydum. 

- Hoşçakal teyze, umarım bir gün yine karşılaşırız, dedim.

UMULMAZ GERÇEKWhere stories live. Discover now