BÖLÜM 8: GEBE

462 21 5
                                    

Sultan Mustafa divanda konuşmasını yaparken veziri azam gelen haberi hünkara iletti.

"Hünkarım, gelen haberler iyi değil."

"Ne oldu paşa?" Diye sordu Sultan Mustafa.

"Şehzade Selim'e yol gösteren beyler vazgeçmemiş, simdi ise babası yoksa oğlu vardır diyerekten şehzade Murat'ı isterler. Validesi Nurbanu Sultan ile konuşma yapmışlar Manisa'da, tekrar bir isyan hazırlığındalar..."

"Tekrar ikinci bir isyan olmayacak paşa, Şehzade Murat ve Validesi derhal payitahtta gelsin. O beyleri ise idam edin, onlara verilen ikinci şansı yanlış kullandılar." Diye emir verdi Sultan Mustafa.

"Emredersiniz hünkarım, bir mesele daha vardı."

"Nedir?"

"Tebriz'de kardesiniz şehzade Beyazıt'ın yanında kalan şehzade Cihangir hazretleri hastalanmış, durumunun kötüye gittiği söyleniyor."

"Oda derhal payitahtta getirilsin, en iyi şekilde hekimler tarafından bakılsın. Cihangir benim kıymetlimdir."

Paşa huzurdan çekilmişti, divanı kapatan Sultan Mustafa evlatlarını görmek için has bahçeye çıkmıştı.

Has bahçeye gelen Mihrunisa ve Hümaşah Sultan Valide Sultan'ın huzurunda durdular. Mahidevran Sultan torunlarıyla vakit geçirdi, Şehzade Mehmet ok talimi yaparken kız kardeşleri bir köşede konuşuyor, şehzade Süleyman ise daha kundaktaydı.

İki hasekidende ses çıkmıyordu, Hümaşah Sultan'ın morali bozuk Mihrunisa Sultan'ınki ise yerindeydi.

"Bir şeyin mi var Hümaşah? Yorgun gibisin."

"Dün akşam şehzade Süleyman uyumak bilmedi bir türlü ondan biraz yorgunum."

"İstiyorsan çekilebilirsin, dinlen kötü gözüküyorsun."

"Dinlemesem iyi olacak..." Diyerek hareme girdi Hümaşah Sultan, Mahidevran Sultan hemen Mihrunisa Sultana döndü.

"Mihrunisa..."

"Buyrun validem."

"Benden habersiz nasıl has odaya gidersin sen?" Diye çatık kaslarla sordu Valide Sultan.

"Uzun zamandır görüşemiyorduk, fırsat varken gitmek istedim, bir sorun mu va-" Valide Sultan lafını böldü Mihrunisanin.

"O oda her isteyenin, fırsatını bulmuşken girebileceği bir oda değil Mihrunisa! Haremdeki hatunlar benim iznim olmadan oraya giremezler sen bunu bilmiyor musun? İster nikahlı ol ister Haseki değişmez, bir daha böyle bir yanlış görmek istemiyorum."

"Affedin validem, bu denli kizacaginizi düşünmezdim. Bir daha olmaz."

Sultan Mustafa has bahçeye çıktığında çocuklarıyla alakadar oldu, şehzade Süleyman'ında getirilmesini emretti. Onlarla güzelce vakit geçirdi.

Çocukları içeriye gittiğinde ise Mahidevran Sultan bir konu açtı.

"Nergisşah ne güzel bir genç kız oldu öyle, daha dün gibi hatırlıyorum doğumu."

Mihrunisa gülümsedi, Mahidevran Sultan lafına devam etti.

"Ben derim ki, Nergisşah'ı evlendirelim. Yaşıda geldi..." Diye söyledi aklındaki fikri.

"Olabilir aslında, Nergisşah ne der onuda bilmek lazım." Diye karışık verdi Sultan Mustafa.

"Oda evet derse benim aklımda birisi var." Dedi Valide Sultan.

"Kimdir o?"

"Veziri azam sokollu Mehmet paşa."

"Vezir-i azam, Nergisşah için biraz yaşlı değil mi validem?" Diye sordu Mihrunisa.

Taht-ı MustafaWhere stories live. Discover now