6.BÖLÜM

277 28 45
                                    

ALEXANDER

Daha önce hayatımda hiç bu kadar güzel bir insan görmemiştim. Uzun boyu, karamel gibi bir teni,güzel bir yüzü, güçlü görünen vücudu, çekik tatlı gözleri, küçük dudakları ,üzerindeki altın işlemeli zırhıyla bütünleşen güçlü duruşu ve hepsini tamamlayan dikey altın kediye benzeyen güzel gözler. Bir insanda böyle gözler olması normal değildi ama kurdum hiç öyle düşünmüyordu. Aksine sürekli tasmamı çıkarmamı söyleyip duruyordu ama daha önce olan tüm girişimlerim başarısız olmuştu.



İnsan. Daha önce hiç onun kadar güzel ve güçlüsünü gördün mü? Onun gibi birinin seni beğenmesi biraz zor olsa da lütfen bizi rezil etme . Bizde ona karşı feromonumuzu salgılamalıyız!


Bu konuşan yıllardır hiçbir eş kabul etmeyen kurdum muydu? Ellerimi tasmanın arasından geçirip biraz kokum için boşluk bırakmak istesemde bunu yapamıyordum. Çok sıkıydı. Kurdum pençelerini göğsüme geçiriyordu resmen.



Beceriksiz insan. Geliyor . O yanımıza geliyor yavrularımızın omega babası geliyor. Çok güzel . Ondan en az 8 yavru istiyorum. Yüce kurt! Daha önce hiç bu kadar güzel bir koku koklamadı bu burun.


Duyduklarıma inanamıyorum. Resmen herkesi reddeden asil ve vahşi kurdum şu anda bu omega ' otur , yuvarlan' diye emir verse iki saniye düşünecek gibi değildi. Hemen yapardı. Bu arada gerçekten geliyordu . Jace'in şaşkın bakışlarının önünden geçerek güzel kokusuyla yanıma geldi. Kalbim çok hızlı atıyordu , kurdum delirecek gibiydi ve ben şu tasma yüzünden kendimi omegama beğendirmek için hiçbir şey yapamıyordum.

Bir dakika .

Omegam mı?

Gerçeğin aklıma dank etmesiyle kurduma söylendim.



'O ikimizin de omegası falan değil. Unuttun mu ? Alfalara köle gibi davranan krallıklardan birinin prensi. Yaşlı kadının söylediği gibi yapmamız gereken neyse yapalım ve bu zamandan defolup gidelim.'


Zihnimi resmen azgın kurdumun pençeleri arasına düşecekken son anda kurtarmıştım. Prens dibime kadar yanaştığında tüm irademle kurdumun hırlamalarını görmezden geldim ve olabildiğince nefeslerimi yavaşlattım.




Doğrusunu söylemek gerekirse kurdum olsun olmasın Prens Magnus gerçekten çok güzeldi. Yaklaştığı için sağ kaşının üstündeki küçük beni görebiliyordum. Gözleri tuhaftı ama çekiciydi. Buna düşmemeliydim . Çok kısa bir süre bakıştıktan sonra sanki bir rüyadan uyanmışçasına normale dönen gözlerini kırpıştırdı ve kendine geldikten sonra gözlerindeki bakış içimi dondurmuştu. Neredeyse bacaklarım titriyordu. Etrafına yaydığı koku ve aurası içimi dondurmuştu.


" Yalan söylemeyi kes. Jace sende şaka yapmayı kesmelisin bence. Ben sinirlenmeden önce."



" Yalan söylemediğime yemin ederim. Değişik ve nerden geldiğini bilmediğim yöntemlerle General Raphael'i kurtarmayı başardı. Ben de şoktayım prensim."



Magnus sinirli ifadesini bozmadan arkadaşına bakıp onu iyice inceledi. " Hekimlik hakkında çok bir bilgim yok ama burdaki şeylerin normal olmadığını söyleyebilirim. Bu köle arkadaşımı zehirlediyse sorumluluk alıp kelleni düzgünce verecek misin?"



" Aynı sözü o da verdi efendim ve Efendi Raphael'in durumu iyi görünüyor. Merakınız olmasın. Eğer öyle bir olay olursa hiç itiraz etmeden  kellemi vereceğim."


Sonra bana döndü . Neyse ki kokusunu artık salgılamıyordu. Beni hızlıca inceledikten sonra " Arkadaşım sana emanet Jace ve eğer sözleştiğiniz gibi başarısız olursa bu ikiniz için de iyi olmaz. Korkutucu bakışlarıyla . Anladınız mı?" Dedi


The Prince and The Doctor (MALEC omegaverse)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin