Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi genç kızların yeni sevgilisi Efe Duran'dır... Yepyeni bir yaz macerasına hazır mısınız?
"Ben notaları...
Nasılsınız? Bulunduğunuz yerde havalar nasıl? Bugün İzmir'in bile bazı yerlerine kar yağmış, sanırım son yılların en karlı günlerinden birini yaşıyoruz ama ben hayattaki şansımdan dolayı henüz hala kar göremedim :')
Yukarıdaki müziği açmayı unutmayalım, oy verip yorum yapmayı da unutmazsanız çok ama çok mutlu olurum. Bölüm sonunda görüşmek üzere^^
İyi okumalar dilerim :)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
2.Bölüm : Kırgın Şehir.
Efe ile yemek yedikten sonra rastgele bir film açıp izlemeye başladık. Son zamanlarda çok çalışıyordu, ne izlersek izleyelim yarısını geçtikten sonra uyuyakalıyordu. Haki rengi koltuğumuzun üzerinde uzanmış az önce kapattığım televizyonun karanlık ekranından kendi yansımama bakıyordum. Bizim yansımamıza...
Ben koltuğun kol kısmına yaslanmış yana dönük otururken Efe'nin başı benim bacaklarımın üzerindeydi. Tek eliyle dizimi tutuyordu, sanki "Gitme." der gibiydi. Ellerim saçlarında geziniyordu. Ona doğru eğildim ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Efe..." diye mırıldandım sessizce.
"Karıcığım..." Sesi uykuluydu. Gözlerini zar zor açtı ve bana baktı. Uykulu gözlerine gülümsedim.
"Yatağa gidelim mi?" diye sordum.
"Yine mi uyudum ya?" diye söylenerek kalktı. Ardından kalkıp üzerimize örttüğümüz battaniyeyi yere silkeleyip katlamaya başladım.
"Bu aralar kendini çok yoruyorsun." dedim, "Çok çalışıyorsun. Kendini neden bu kadar zorladığını biliyorum ama sen de buna gerek olmadığını biliyorsun."
Efe çok uzun zamandır No 26'yı geri almaya çalışıyordu, yalnızca dairenin sahibi olmak ona yetmiyordu, bu binada babasının koca bir emeği vardı ve kendisini suçlu hissediyordu.
