5. KULAK MİSAFİRİ

3.6K 373 246
                                    

Keyifli okumalar.

Bir oyyy

"Söylenmedi hiiiiççç sana layık düşleeeerrr benden önceeeeee!"

"tutsak yüreğiiimm!"

"Biliyorsun sen de incee incee!"

"Yangın yeri hep buralar sayende, yok şikâyet!"

"Gel bir saraayyııımm! Aşkın olaayyıımmm!"

"Sus be sus."

"Kıskanma abicim, Allah Allah."

"Hem İcardi abimize yazılmış resmen be bu şarkı, bunu söylemeyeyim de ne söyleyim?"

"Yoo hiçte bile." Diye homurdandı Arda.
Ardından Atlas'a tip bir bakış attık. "Bence de sus artık kankam. Hem modası geçti artık." Dediğimde bana sırıtarak baktı. "İstersen kartalı bırakıp aslana gelebilirsin bebeğim, bak şampiyon oluyoruz her seferinde." Dedi. Arda kafasına kalem attı onun. "Ya kes bi kes. Pezevenk sanki kendisi şampiyon oldu." Diye homurdandı. "Takımımı her zaman sahipleniyorum diye kıskanmayın ezikler." Şu anki tartışmamız şaka olmalıydı.

Şimdi size bir şeyleri özet geçeyim en iyisi. Dün dışarda yemeğimi yer yemez eve gelip sabaha kadar yatmıştım. Şakasız. Sonrada okul için hazırlanıp okula gelmiştim. Bu süre zarfında abimi hiç görmemiştim. Şu an öğle arasındaydık. Başta Atlas'lar çok soru sormuştu dün neden gelmediğim hakkında. Uyuya kaldığımı ve tüm gün kendimi dizi izlemeye kaptırdığımı söyleyip yalan atmıştım. Pars hiç inanmış gibi değildi ama hiçbir şey de sormamıştı. Bir de Buse'yi sınıfta görüyordum ama ikimizde birbirimize anca göz deviriyorduk.

Şimdi de kantinde oturuyorduk Atlas, Arda ve ben. Pars ve Gökalp zil çaldığından beri etrafta görünmüyordu. "Işkom gel etma eylema, benimle gs'li ooolll. Birlikte İcardi'li aşkın olayım editleri izleriz" Dedi Atlas kolasını ağzına götürürken. "Hay senin İcardine..." diye mırıldandım. Atlas aynı kötü karakterler gibi bir kahkaha attı. "Bayılıyorum arkadaşlarımla zıt düşmeye." Dedi ardından.

"Pars'lar geliyor." Dedi Arda kapıya bakarak. Atlas hemen Gökalp'e almış olduğu kolayı alıp masa altından çalkalamaya başladı. Ona şaşkınca bakarken kafasını kaldırıp sırıttı ve işaret parmağını dudaklarına götürüp sus işareti yaptı. İşi bitince kolayı masaya bıraktı. Gökalp ve Pars'da gelip oturdular. Kendimi bad boyların masasına oturan saf ve yeni kız gibi hissetmiştim. Ama maalesef hiç umduğum gibi buraya bakan yoktu. Hakkımda da kimse fısıldaşmıyordu. Hem zaten ben burada oturuyordum başından beri, sonradan gelen onlardı.

"Selam." Dedi Gökalp. Üçümüzde karşılık verdik. "Siz nerdeydiniz?" Diye sordu Arda. "Müzikçiyle konuşuyorduk." Gökalp cevap verdikten sonra Pars "Bunlar kimin?" Diye sorup kolaları işaret etti. Bir anda içimdeki sese uyarak Atlas'ın çalkaladığı kolayı alıp uzattım. "Size aldım." Dedim. Cidden ben ısmarlamıştım bu arada. Bizim zenginlikte anca bu kadar yetiyordu maalesef. Buna da şükür. Pars elimdeki kolayı alıp "Eyvallah." Dedi. Tatlı tatlı hiçbir şey yokmuş gibi gülümsedim.

Gökalp de diğer kolayı alırken Atlas ve Arda'yla kısaca bakıştık. Bana sıçtın bakışı atıyorlardı. Ben zaten çoktan sıçtım bunlar mı koyar bana? Diyemedim.

Atlas telefonunu çıkarıp, "hadi özçekim yapalım." Dedi. "Birileri Türkçe öğreniyor anlaşılan." Diye ona laf attı Gökalp. Atlas ise bunu umursamadı çünkü telefon kamerasını selfie yapma bahanesiyle Pars'a tutuyordu. Dikkatimi Pars'a verdim bende. Pars pek buralı olmadan kolayı açtı.

BATERİST حيث تعيش القصص. اكتشف الآن