7. KORUMA

925 102 103
                                    

Selamm, alttaki yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın pizza dilimleriim.

Keyifli okumalar
🍕⚡️🥁

"Ya ne saçmalıyorsun Allah aşkına sus." Dedim papatya tarlasına ihtiyaç olduğunu aratmayacak bir şekilde.

Derin bir nefes verdi. "Sakin olup beni dinlemeye ne dersin?" Gözlerimi devirdim. "Ne diyeceksin?" Dedim umursamaz bir tavırla. Yanımdan geçip yürümeye başladı. "Akşam yemeği yemedim. Buralarda güzel bir pizzacı vardı diye hatırlıyorum. Önce yemek yiyelim mi?" Dedi önümden yürürken.

"Bu bir çıkma teklifi mi?" Dedim sinirle gülerken. Başı bana döndü. "Bunu nerden çıkardın?" Diye sordu. "Yemeğe çıkalım mı  dedin." Artık tamamen bana döndü. Madem öyle, burda tek sinir küpü olan ben olmayacaktım. "Yemek yiyelim mi dedim." Dedi. "Aynı şey." Diye cevap verdim. Kafasını iki yana salladı gülerek. "Hayır Deniz. Sakince konuşmak için yemek yiyelim dedim." Güzel, adımı söylemişti.

"Sana afiyet olsun o zaman. Ben gidiyorum." Diyerek yürümeye başladım. Aşırı sinir olmuştum ona. Kolumdan tutup başka bir yöne çevirdi beni. "Bu taraftan prenses." Burnumdan nefes verdim ve hızlıca geri çekildim. "Ya sen beni anlamıyor musun? Allah aşkına uzak dur benden bundan sonra ya, istemiyorum diyorum." Yutkundu ve geriye doğru bir adım attı.

"Gerçekten ben de kendimde bir sorun var sanıyorum. Senin yüzünden bateriyi kötü mü çalıyorum diye kaç kere düşündüm. O laf ettiğin yavşak Rüzgar'dan farkın yokmuş. Yok yetenekli kişileri gruba alacağım, bunu yapacağım falan filan. Hepsi palavraymış bunu anladım az önce." Dedim ve beni tutmasına izin vermeden hızlıca caddeye doğru ilerlemeye başladım.

Bugün zaten birsürü şey yaşamışken bir de Pars'ın bu davranışı...

Bu erkeklerin hepside mi pezevenk olur anasını ya...

Caddeye çıktığımda boş bir taksiye bindim ve evin adresini verdikten sonra beklemeye başladım. Dizimi titretiyordum gerginlikten. Pars'la geldiğimiz süre kadar bir zaman sonra araba durdu. Parayı ödeyip indim ve eve girdim. Salonun ışığı yanıyordu ama abim yoktu. Bu iyiydi. Sessizce odama çıkıp kapıyı kapattım ve yatağa uzandım. Moralim yine bozulmuştu.

Dakikalarca öyle kaldım. Ardından doğruldum ve karşımdaki aynaya baktım. "Tamam unutuyoruz bunu da. Boktan bir grup ve mal bir çocuğun davranışı için kendimi üzmeye değmez." Diye kendime verdiğim teselliden sonra kalkıp pijamalarımı giydim. Açlığa daha fazla dayanamayacağımı anladığımda aşağı indim.

Abim yine yoktu. Muhtemelen çalışma odasındaydı. Buzdolabını açıp bir şeyler atıştırdım. Karnımı az çok doyurunca geri odama döndüm ve büyük bir yorgunlukla kendimi uykuya bıraktım.

🥁🍕

Alarmın sesiyle uyandım. Enerjim sıfır bir şekilde kalkıp banyoya girdim. Sabah rutini işlerimi hallettikten sonra giyinme odama geçtim. Moralimin yerine gelmesi için saçma ama dinlemesi eğlenceli bir şarkı açtım. Saçma şarkılar keyif veriyordu nedensizce.

Yüzde yüz enerciii
Bu nasıl sinerciii

Hayatta Dilan Polat olmak vardır diyerekten formamı giyindim. Saçlarımı uzun sürsede iki yandan ve tepeden balık sırtı yaptım. Yüzüme bir şeyler sürdükten sonra hazır olduğuma kanaat getirdim ve eşyalarımı alarak odadan çıktım.

Her zamanki gibi salonda abim vardı. Giydiği siyah takım elbisesi ve tabletiyle yemek masasında oturan bir Demir Alsoy. Karşısındaki yerimi aldım. "Günaydın." Dedi ilk defa tabletini kapatarak. Cevap vermedim çünkü o sırada tabağıma bir şeyler doldurmakla meşguldüm. "Deniz," Dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım baygın gözlerle.

BATERİST Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon