20. Bölüm Balo-II

16 2 1
                                    


keyifli okumalar...

Hayatın, beklentileri aşıp yepyeni yelkenlere açılmayı sevdiğini biliyordum elbet. Yine de bu beklenmedikti. Uzun zamandır tanışmayı beklemediğim bir kişiyle şu an yan yanayım.

"Merhaba, seni buralarda ilk defa görüyorum." kendinden emin gibi görünüyordu.

"Daha önce bu tarz etkinliklere hiç katılmamıştım."

"Hm, hangi aileye aitsin?" Bir soyludan beklenecek soru tabii ki de, ondan başkası soramazdı zaten.

"Dedemle birlikte ormanın diğer tarafında yaşıyoruz aslında. Komşu olduğumuz için davet edildim." Son kısmının doğruluğu tartışılsa da bu soruya benim de verebilecek bir cevabım yoktu. Gözlerindeki hayal kırıklığını görsem de bunu umursamadım. Kendisini üstün gören insanlarla uğraşacak enerjim yoktu.

"Hıı anladım. İlk balon nasıl geçiyor?" O an aslında onun da oldukça gergin olduğunu fark ettim. Sanırım kendisi de çok sık katılmamıştı.

"Biraz sıkıcı olduğunu söyleyebilirim." Buna güldüğünde içim birazcık ferahlamıştı.

"Di mi? Böyle şeyler yapmak çok sıkıcı. Oyun oynamak kesinlikle çok daha zevkli."

"Evet özellikle arkadaşlarınla." Dediğim şeye kısa bir an duraksadı. Hiç arkadaşı olmadığını bilsem de bunu onunla arkadaş olmak için kullanabileceğimi düşündüm.

"Arkadaş olacak o kadar insan yok ki. Herkes benim gibi mükemmel değil." Bu huyu kesinlikle Ayato'ya benziyordu. 

 Kino yetişkin haline kıyasla biraz daha çekimser kalıyordu. Yetişkin versiyonunda kendini beğenmişlik hep sürse de şu an kendinden o kadar emin değildi. Eğer şu an onunla tanışma fırsatını kaçırırsam ileride daha fazla zorlanacağım aşikardı. Son zamanlarımın büyük bir kısmını çocuklarla geçirdiysem bile hala onların dilinde konuşmaktan ve onlar gibi davranmakta zorlanıyordum. Başlı başına saçma gelen bir şeyi yapmak sandığımdan da zormuş. Yine de şu an bu sebepler yüzünden vazgeçemezdim. Bu dünyada kalmaya karar verdim ve önceden yazılıp çizilmiş bu kurgu evreninde değişikler yapacağımı da planlamıştım. Belki her şeyi akışına bırakmak ve kabullenmek daha kolay olabilirdi. Zaten aklı selim insan bu seçeneğe yönelirdi. Ama ne var ki hayatta hiçbir şey yapmadan yaşamak istemiyorum. Bazı hataların yapılması gerekir. Gerçi yapacağım şeyleri bir hata olarak görmüyordum.

 Saniyeler içerisinde düşüncenin ardında düşünce geçerken Kino'ya hızla cevap vermeye çalıştım.

"Benimle arkadaş olabilirsin." Gülümsemeye çalıştıysam bile o kadar içten olduğunu sanmıyordum. Bu gece normale kıyasla gergindim ve ne yapacağımı kestiremiyordum. Sürekli birisinin beni izlediği hissinden mi kaynaklı yoksa hata yapma korkusundan mı kaynaklı bilmiyorum. Belki de bu tarz etkinlikler hiç benlik değildi. Yine de içimin derinlerinde bu geceyi idare edebilecek gücü aradım.

 Arkadaş dediğimde gözündeki ışıltıyı fark etmemek çok zordu. Gülümseye çalışıp kendini tutması, paniklemesini ve ellerini nereye koyacağını bilmeyerek hareket ettirmesi tatlıydı. Kino karşımda gerilirken nedense kendimi rahatlamış hissettim. Sıkıntı yok, herkes böyle hissedebilir.

"Madem bu kadar istiyorsun iyi o zaman." Gururlu davranmaya çalışması ve içindeki duygularını saklaması o kadar tatlıydı ki yanaklarını sıkmak istemiştim. Eski hayatımda bu tarz insanlardan nefret ederdim. Kendi duygularından saklanan ve bunu yansıtmayan insanlarla anlaşamadığımı düşünürdüm. Ama şimdi onları daha iyi anladığımı hissediyorum. Sanırım bu yerde bende yavaş yavaş değişmeye başlamıştım.

Yeni Bir Başlangıç-Diabolik LoversHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin