5.Bölüm (🔥)

713 23 23
                                    

Dün duş alıp yatmıştık ve şimdi kahvaltıya iniyorduk. Üstümde mini, askılı bi açık mavi elbise vardı. Saçlarımı topuz yapmıştım.

- Sabah sabah bu kadar güzel olmak zorunda mıydın?

- Evet. Canım istedi.

- Çok da mütevaziyiz bakıyorum.

- Her zaman. Şuraya oturalım mı?

- Peki, dediğinde masaya oturduk ve kahvaltının gelmesini bekledik.

- Ne kadar kalacaz burda?

- Niye? Sıkıldın mı?

- Hayır, çok güzel ama merak ettim.

- İki hafta diye anlaştım ben. Ama istersen daha uzun da kalırız.

- Yok. İki hafta iyi hatta fazla bile. Şirket ne hale gelir kim bilir?

- Burdayken iş düşünmeyi yasaklıyorum, dediğinde tabaklar gelmişti. İştahla yemeğe başladım.

- Seni dün çok acıktırmışım belli, dediğinde direk suya uzandım.
- Utandın mı sen?

- Yoo hayır.

- Her ne kadar hep dikbaşlı, kaya gibi olmaya çalışsan da şu uysallığın, çekingenliğin buna hep engel oluyo.

- Çekingenlik eskidendi Miran.

- Eskiden, doğru. Üniversite öncesi zamanlarımızı bi hatırlasana. Lisede.

- Hiç unutabilir miyim? Hep alay ederdin benle. Kıvırcık, ufaklık, küçük hanım...

- Öyleydin ama ne yapabilirim?

- Küçümserdin beni.

- Hayır ona küçümsemek denmez. Genelde benim takıldığım kızlara benzemezdin. O yüzdendi.

- Benzeyeyim mi isterdin?

- Evet, o zamanlar yani.

- Nasıl? Daha mı süslü? Ya da-

- Hayır süs püs değil. Güzellik olarak eksiğin değil fazlan vardı. Cesaret olarak diyorum Reyyan. Benden hoşlandığını hep biliyodum ama ben adım atsam da sen hiç atmadın.

- Sen aşık değildin çünkü, hala da değilsin. Ama ben, yine de evliliğimizi yürütebileceğimize inandım.

- İyi ki inandın, öyle olacak çünkü, dediğinde gülümseyerek ona baktım. O da bana bakıyordu ki yüz ifadesi birden değişti.

- Hadi hadi ye. Dışarı çıkıp dolaşacaz bugün enerji toplaman lazım bol bol.
_____

Çarşının girişindeyken kolunu tuttum ve bana dönmesini sağladım.

- Eğer alışveriş yapmak istersem, hayıflanmak yok. Bekleriz, seçerim, alırım. Tamam mı?

- Peki, kabul, dedi ama buna pişman olacaktı. Çünkü çarşı çok güzeldi. Nerdeyse her dükkanda duruyordum. Bi şey almadan da çıkmıyordum. Girdiğimiz dört ya da beşinci dükkanda artık oflamıştı.

- Burdaa, biraz daha durmamız gerekebilir. Kıyafet deneyecem çünkü.

- Yok Reyyan daha sonra artık yoruldum ben gidelim.

- Ama tamam demiştin.

- O beş tane dükkamda iki saat harcamadan öncesiydi Reyyan hanım.

- Hayır, bak ben de senin istediğin bi şeyi yaparım, dediğimde durdu. Gözleri parlamıştı.

- Reyyan, sana yaptıkları bohçanın kıyafet kısmı yanında mı?

- Evet, Melike onu da koymuştu valize.

İşte ve Aşkta (ReyMir)Where stories live. Discover now