Bölüm 8

33.2K 1.6K 95
                                    

03.04.2022

Çalan kapı ile masadaki yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim. Ben kapıya varmadan yardımcı ablalardan biri kapıyı açmıştı. Biraz hızlanıp kapıya geldiğimde.

"Benim misafirim." Deyip Aras'ı içeri almasını sağlamıştım. Aras içeri geldiğinde bana sarılıp

"Bana burada ne olduğunu açıklar mısın?" Demişti

"Şimdi şöyle biz girdik içeri dedi gelin yemek dedik yok dedi yemek Bora da bana kaş göz yapıp oturalım dedi bende dedim iyi ne bok yersen ye." Dememle yüzüme bakıp gözlerini devirmişti.

"İlerle hadi ilerle." Demesi ile elini tutup yemek odasına doğru ilerledim. Yemek odasına geldiğimizde önden içeri girip

"Aras geldi, az önce geleceğini haber verdiğim arkadaşım." Dememle Şevval reis ayaklanıp biraz daha arkamda kalan Aras'ın yanına doğru ilerleyip koluna girdi

"Hoşgeldin canım." Dedi Aras sahte olduğu fazlasıyla belli olan bir gülümseme ile bir Şevval hanıma bir de koluna girdiği koluna bakıyordu.

Rahatsızdı. Bu gözlerinden okunuyordu.

Masaya doğru ilerleyip yerime oturduğumda Şevval hanımda hemen yan tarafıma Aras'ın oturmasını sağlamıştı.

Aras yerine yerleştiğinde gözlerini dikip Bora'ya bakmaya başlamıştı. Onun yüzünden burada olduğumuz için Borayı yumruklamak istediğine adım kadar emindim.

Aras'ın yemeğini getirmeleri ile oturduğu yerde biraz dikleşip. Masaya yaklaşmıştı.

"Siman çok tanıdık soyadın neydi?" Diyen peder ile Aras boğazını temizleyip.

"Öner, Aras Öner" demişti Baba Harun 'hmm' layıp

"Ahmet'in cenazesinde görmüştüm seni nesi oluyorsun?" Demişti Ahmet amca Aras'ın bir sene önce kalp krizi geçirip vefat eden babasıydı.

"Oğluyum." Diyen Aras ile masadakilerin şaşırdığını fark etmiştim.

"Bilmiyordum, öz oğlu musun?" Demesi ile bu sefer ben şaşırmıştım bu nasıl bir soruydu böyle

"Evet öz oğluyum, davetlere katılmadığım için beni tanımamanız normal." Sabahtan beri üçümüzü cins cins bakıp inceleyen Mete

"Neden?" Deyip tek kaşını kaldırmıştı. Aras dirseklerini masaya koyup ellerini birbirine birleştirip biraz öne doğru eğilip tek kaşını kaldırarak.

"Neden sordun?" Demişti

Karizma = Aras

"Sebebi yok merak ettim." Diyen Mete Aras'ın dudağının sağ tarafı kıvrılmıştı. Geri arkasına yaslanıp.

"Davetlere katılma iznim yoktu." Dediğinde hepsi şaşırmışa benziyordu

"Biraz daha açar mısın?" Denmesi ile

"Babam hiçbir zaman benim soyadımızı taşıyabilecek biri olduğumuz düşünmedi. Daha doğrusu ona göre benim gibi 'serseri' bir oğlunun olduğum öğrenilirse itibarı zedelenirdi." Demişti

Aras bu tarz şeylerden utanmazdı soranada söylerdi babasının onun hakkında böyle düşündüğünü çünkü babasının öz oğluna bu tarz davranışlarda bulunduğunu herkesin bilmesini isterdi. Özellikle babasının o söylemeye çekindiği herkesin bilmesini isterdi.

Karşımızda oturan Bora bu muhabbetin daha fazla uzamasını istemediği için söze girmişti.

"Artık bu masada neden oturduğumuzu bilmelisiniz." Diyerek Harun beye bakmıştı. Onlara ithafen kınuşuyordu.

"Dün gece evinizde çıkan kavgadan ya da büyük oğlunuzun Alya'ya attığı tokattan haberiniz var mı?"  Demesi ile Mete'nin bakışları Bora'ya dönmüş sinirle sandalyesinden kalkmıştı.

"METE OTUR YERİNE." Diye bağıran Harun bey ile Mete yerine geri oturmuştu. Yanımdaki Aras'ın titreyen elini gördüğümde siktiri çekmiştim.

Çok fazla sinirlendiğinde hep böyle olurdu şu an sessiz sessiz oturuyordu ama yakında patlardı büyük ihtimalle. Harun beyin bana bakarak

"Ne olduğunu anlatabilir misin?" Demesi ile boğazımı temizleyip

"Dün gece eve geldiğimde en büyük oğlunuzunun bulunduğu iğrenç ithamları bu masada söylemeyi benim terbiyem kabul etmez. Ancak ben ona cevap verdiğimde bana ettiği hakaretlere devam ederek tokat atması. Bana o ailede alınan ilk eğitimi almadığını düşündürdü." Demem ile Şevval hanımın bozulduğunu hissettim. Bu düşünceye kendi kendime gülmüştüm

"SEN KİM OLUYORSUN DA BANA BÖYLE DİYEBİLİYORSUN." Diye bağıran Mete ile ayağa kalkmıştım.

Bu kadar yeterdi değil mi?

"GELDİĞİMDEN BERİ BURADA BOŞ BOŞ KONUŞUYORSUN SÜREKLİ BİRİLERİNİN ALTINDA OLDUĞUMA DAİR İMALAR YAPIYORSUN HATTA İMA FALAN DA DEĞİL DİREKT SÖYLÜYORSUN VE HÂLÂ KONUŞMAYA DEVAM EDİYORSUN BİR ZAHMET SUS ARTIK" diye bağırmam ile o da ayağa kalkıp bağırmaya başlıyacakken. Aras ona izin vermeyip ayağa hızla kalkması ile oturduğu sandalyeyi bile devirmiş.

Beni kolumdan tutup evin çıkışına doğru ilerlerken arkasına bile bakmadan Bora'ya seslenmişti

"BORA ÇIK YUKARI ALYA'NIN EŞYALARINI TOPLA BİZ ARABADAYIZ"

İlahi bakış açısı

Giden Alya ve Aras'ın arkasında şaşkınlıkla bakan ev halkının bakışları Bora'nın konuşması ile ona dönmüştü

"Burada sakin sakin oturuyor olmam sakin olmamdan sebep değil. Sadece birinin sakin kalması gerekiyordu. Ve şimdi yukarı çıkıp Alya'nın eşyalarını almayacağım siz toplatıp gönderirsiniz." Deyip yemek odasından çıkmıştı. Salına salına evin kapısına doğru giderken bir yandan da söyleniyordu.

"Bak bak dediği şeye bak kaç yaşına gelmiş cümle kurmayı beceremiyor Türkçesi yok gerçi normal onların dilinde sadece 'ah' 'ahh' var haklı o da haklı." Kapıya yaklaştığında susmuş kapıdan çıktığında ise

"Kültürsüz herif."

________

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Aras'ı çok sevdiğime karar verdim.

Selametle.

DerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin