Bölüm 38

6.4K 350 62
                                    

08.11.2022

"Hadi görüşürüz Furkan dikkat edin kendinize." Deyip elimi salladığımda Furkan da bana elini sallayıp arkasını dönmüştü.

Bizimkilerle oturup konuşabilmemiz için Furkan'ın yanımızda olmaması gerekiyordu o yüzden Emir'i, Furkan'ı gelip alması için çağırmıştım. Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde Akın'ın dibimdeki yüzünü gördüm. Belimden tutup kendine doğru çekmiş ve sıkıca sarılmıştı.

"Mobeselerden izliyordum, ölüp ölüp dirildim derler ya onu yaşadım o piçin belinden silahı aldığında Araslardan önce ben koşucaktım oraya. İzin vermediler tek sanalcı ben olduğum için kaldım burada gelemedim. Özür dilerim." Ya ben kıyamazdım ki buna.

"Kıyamam ben sana, iyiyim ben bir şey olmaz bana." Dedim.

"Ama gel içeride bir odaya gidelim sırtına bakayım." Demiş beni çekiştirmeye başlamıştı.

"O nasıl oldu yani iğneler?" Diye sorduğumda

"Arkan dönüktü işte Furkan'ın yanındaki adamlardan biri döktü oraya. Ben pek mantıklı bulmadım iğne ne alaka, hatta iğne bile değil raptiye." Demişti.

"Aslında mantıklı yavaşlatırsın karşındakini." Dedim. Kapının sol tarafında kalan salonun önünden geçtiğimizde biten koridorla sola dönüp kısa koridoru da yürüdük. Normal bir daireydi burası.

Koridordaki odaların önünden geçtiğimizde sadece koridorun sonundaki oda kalmıştı.

Abi bizi niye tenha tenha yollardan götürüyorsun sikcen mi?

Koridoru tamamlayıp sondaki odanın önüne geldiğimizde Akın elimi bırakıp belime çok fazla değmeden beni içeriye sokup kendisi de odaya arkamdan girmiş kapıyı arkasından kapatıp, kilitlemişti.

Yalnız ortam çok erotikleşti, ayıp oluyor.

"Otur bakalım." Demiş koltuğa yönlenmişti. İlerideki ikili koltuğun bir tarafına oturup onu beklemeye başladım. O da arkamdan gelip yanıma oturdu.

"Dön arkanı da bakayım sırtına krem falan süreriz." Dediğinde onu dinleyip "Okays." Dedim. Sırtımı ona doğru dönüp bir bacağımı altıma alarak, öteki bacağımı koltuktan sarkıtarak oturdum.

Üstümdeki lacivert sweati çıkartıp koltuğun kenarına koyduğumda, Akın içimdeki beyaz tişörtün sırtını sıyırmış tenimi ortaya çıkartmıştı.  Karşımda ki fransız camın yanında boy aynası vardı ve oradan arkamdaki Akın'ın yüz ifadelerini görebiliyordum. Alt dudağına dişlerini geçirmişti.

Aslında bu kadar abartılacak bir şey olmadığını düşünüyordum ama olabilirdi de.

"Çok mu kötü?" Dediğimde Akın kafasını kaldırıp aynadan gözlerimin içine bakmıştı.

"Fazla değil... bir kaç yere tentürdiyot lazım diğerlerine antibiyotikli kremle hallolur." Deyip oturduğu yerden kalkmıştı.

Nesin sen prof. Doç. Doktor?

Bu mizah seviyesi gerçek miydi ya?

Akın yine elinde ilk yardım çantası ile gelmiş arkama oturmuştu. Çantanın fermuarının sesi ardından malzemelerin sesleri gelmişti.

Akın ilk yardım çantası ile ilgilenmeyi bırakıp tekrar tişörtümün sırtını kaldırmış bana "Tutar mısın?" Demişti. İkimizinde işini kolaylaştırmak için direkt üstümdeki beyaz tişörtü tek seferde çıkarttım. Sadece içimdeki siyah sütyenle kalmıştım.

Utanmam olmadığı belli oluyor muydu? Hayır sadece utanmamı gerektirecek hiçbir şey yoktu bugün aynı şekil bir beachte olsaydık yine böyle oturuyor olucaktım.

DerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin