Bölüm 34

7K 448 26
                                    

16.09.2022

Alya Derin'den

Hiçbir zaman belli bir düzende, belli insanlarla, belli yerlerde bir hayatım olmamıştı. Olsa nasıl olurdu? Bilmiyordum.

On yaşındayken babam vefat ettiğinde hep daha kötüsü olamaz diye düşünüyordum. Düşündüm, düşündükçe daha kötüsü oldu. Daha on yaşındayken geleceğime dair olan bütün ümitlerimi kaybetmiştim.

Yani çok uzun zamandır bu haldeydim. On dört yaşıma kadar belki de herhangi bir insanın btün hayatı boyunca yaşamayacağı şeyleri yaşamıştım.

Her şey arkada kalmıştı, liseye başladım öyle bir sınıftaydim ki herkes çocuktu, bana o kadar anlamsız gelmişlerdi ki aynı değildik. Ben onların belki de hiçbir zaman yaşamayacağı şeyleri yaşayıp onların yanına gelmiştim. Onlar ise çocuktu daha.

Aynı değildik.

Şartlar hiç adil değildi.

Onca şeye rağmen hayatımda zevkle yaptığım bir şey vardı, Basketbol, oynuyordum. Başka hiçbir şeyim yoktu sadece o vardı.

O da gitmişti ama en sonunda.

En büyük hatamı yapıp rehberlik hocası ile konuşmaya gitmiş derdimi anlatmıştım. Hayatımın dönüm noktasıydı o konuşma ve sonrasında olanlar. Konuşmuştum ve ağzımın payını almıştım.

Anlattıklarım üzerine rehberlik hocasının idare ile konuşması idarecilerin de annemle konuşması bir olmuştu. Müdür yardımcısı anneme psikoloğa gitmem gerektiğini söylemişti.

Annemin de canına minnetti beni yargılayabileceği herhangi bir şey çıkmıştı. Götürmüştü beni bir psikoloğa.

Bundan sonrası freni patlamış bir kamyonun yokuş aşağı gidişi gibiydi. Psikoloğun Psikiyatr'a yönlendirmesi, antidepresan kullanmaya başlayıp günden güne çöküşüm.

Çok fazla doz kullandığımdan artık antidepresanlar bile bir işe yaramıyordu ama dozlar artmaya devam ediyordu. Şizofreni hastası olduğumu düşündüler ama bir kere bile halüsinasyon görmemiştim, duyduğum herhangi bir sesi bile umursamıyordum, umrumda değildi. Teşhis konulmadı ama her an koyabilirlerdi, farkındaydım. Raporlara ilk aşama diye girdiler teşhis konulmamasına rağmen. Antidepresanlar yerine daha ağır ilaçlar kulanmaya başladım. Kullanmama gerek yoktu ama raporlar çoktan yazılmıştı.

Gereği olmayan ağır bir ilacı kullanıyordum, yerinde olan sağlığımı bile mahvetmişti. Sürekli olur olmadık yerlerde bayılmaya başlamıştım. Okulda bayılıp merdivenlerden yuarlanmam sonucu boynumu kırmış, yüzümün bir kısmı yere sürtündüğünen yanık,yanık olmuştu. Yüzüm için tedaviye başlayıp uzun uğraşların sonucunda yüzümü düzeltmiştik. Boynum da iyileşmişti. Bunların hepsi terapistimi vazgeçirmedi ilaçlarımı kullanmaya devam ettim. Yatağıma yatıp bir şeyleri düşündüğümde her şeyin birbirinden kötü olduğunu düşünüyordum. Artık daha kötüsü olamaz demeyi bırakmıştım, oluyordu çünkü.

En sonunda artık ilaçlar yüzünden sanrılar görmeye başlamıştım, bundan doktorumun hiç haberi olmamıştı. Artık akıl sağlığımı kaybetmiştim, kafamda dönüp duran onlarca şeye rağmen var olan ufacık irademle ilaçlarımı kullanmayı bırakmıştım. Daha kötüsü olmamalıydım. İki üç haftanın sonunda az da olsa kendime gelmiştim ama bu seferde annem ilaçlarımı almadığımı dark etmişti.

Ettiğimiz tartışma sonunda tedavilerimin başından beri istediği şey olmuştu hastaneye yatırılmıştım. İlaçlar zorla içirtiliyor, deliymişim gibi davranılıyordu. Ben deli değildim.

DerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin