6

4.1K 386 240
                                    

Bir süre kafasını çekemeyen Hyunjinle birlikte arkasından merak edip gelen Jisung'da o manzarayla dona kaldı. Daha sonra Hyunjin'in o bitmiş, donuk, dokunsan ağlayacak gibi olan bakışlarını görünce onu geriye doğru çekti.

Sessizce "Hyunjin."

Ağzı açık hâlâ aynı halde donmuş bir şekilde olan Hyunjin cevap veremiyordu.

"Hyunjin, lütfen gidelim."

Donuk bir şekilde hâla abisi ve Felix'i izlerken Jisung'un içi burkulmuştu. Dayanamayarak Hyunjin'in kolundan tutup koridordan herkesin olduğu bölüme doğru sürükledi.

Hyunjin susmuştu, ya da konuşamıyordu. Alkol almamıştı ama başı ağrıyor ve kafası gerçek anlamda donmuştu. Biri bişey söylese anında unutucak kadar salaklaşmıştı. Ne oluyor, neler oluyor? Düşünemiyordu.

Jisung Hyunjin'i Minho'nun yanına getirip otutturdu. Minho ağzında ki yiyeceği yerine koyarak şaşkın bir bakış attı ve

"Hey, neler oluyor."

"Minho, Hyunjin'i burdan götür."

-----------

"Lino..." Diye mırdanıyordu Hyunjin. Minho onun elini omzuna atmış eve doğru gidiyorlardı. Minho sarhoş, Hyunjin donmuş bir şekildeydi.

Eve geldiklerinde anahtarı çıkarıp dakikalarca anahtarı kapıya geçirmeye çalıştılar.

En sonunda girince ayakkabıları çıkardığı gibi ikiside kendini koltuğa attı. Bir süre öyle kalkamadılar. Daha sonra Minho ayağa kalkıp elini yüzünü yıkadı, biraz da olsa kendine gelmiş gibiydi.

Hyunjin hâlâ koltukta üstünden kamyon geçmiş gibi ters bir şekilde hâla koltuktaydı. Gözlerini sıkıca kapatmış sanki kötü bir kabus görmüş gibi mırıldanıyordu.

Minho onun yanında doğru geldi ve yanına oturup onu izlemeye başladı. Hâlâ mırıldanıyordu

"Öptü..."

"Onu öptü..."

"Hyunjin."

Minho'nun sesiyle gözlerini yavaşça ve zorla açarak Minho'ya baktı. Daha sonra yattığı yerden hafifçe oturur hâle geldi. Minho'ya üzgün dolu gözlerle baktı

"Lino..."

"Abim, Felix'i öptü."

"Birbirlerini öptüler."

Diyip kendini Minho'nun kollarına bıraktı. Hyunjin sıkıca sarılmaya başladı. Minho onun sırtını ovalıyor, destek olmaya çalışıyordu. Bir yandan da önceden şüphelendiğinin gerçek çıkmasına şaşırıyordu.

Hyunjin Minho'ya hâlâ sarılmaya devam ediyordu. Minho üstünde hissettiği bir damla sıcak gözyaşıyla içinin de burkulduğunu da hissetti. Hyunjin'e bakmak için onu kendinden ayıracakken onun uyuduğunu fark etti. Gözlerinde kalmış yaşlarla uyumuştu.

Minho onu hafifçe koltuğa bıraktıktan sonra o da diğer koltuğa doğru uzandı. Şuan gerçekten başı ağrıyordu. Sadece yarın Felix'in bir açıklaması olmasına dua ediyordu. Arkadaşının zaten yıprandığını biliyordu. Bir de üstüne abisini öperken görmüştü.

Ona destek olacak kelimelerin tükendiğinin farkındaydı.

"Umarım yarın herşey iyice mahvolmaz."

----------------

Ya bu bölümü öylesine attım. Yüzleşme yeri uzun olacak çünkü diğer bölümde olsun ehehehe

Apologize | Hyunlix Where stories live. Discover now