First kiss ~Soukoku Omegaverse~

Doksan Birinci Bölüm; Miniklerin Ürkünç Planı

Keyifli Okumalar...🖤

Aino'dan...🖤

-Babamı tekrardan yumruklasam olmaz mı?

-Hayır o görevi benim üstlenmem lazım.

Baş parmağımla dudaklarımı okşarken arada bastırıyor ve dişlerimin arasına gelen dudaklarımı ısırıp bırakıyordum. Pür dikkat karşımda oturan kadına bakınırken, benim "sevgili" babama bu şekilde bakması sinirlerimi bozuyordu.

-Daisuke yanında biber gazı var mı?

-En son Sai abinin yüzüne sıkmıştım. Bir daha da almaya fırsatım olmadı.

Yanımda palmiye ağaçlarının dibine çökmüş ve köklerinin arasındaki solucanları ince çubukla çıkaran Daisuke'ye yan bir bakış atıp, karşımızdaki bu kadını nasıl bu güzel ortamdan gönderebileceğimizi düşündüm.

Direkt olarak söyleyemezdik. Eğer gitmesini söyleseydik babam tarafından ya azar yerdik, ya da hiç bizi umursamadan işlerine devam ederlerdi.

Ve bu da-

Çok utanç vericiydi.

Hafif arkama bakıp sahilde kumlarla uğraşan ebeveynlerimize göz atarken, hemen 20 büyük adımlık bir mesafede işlerine devam eden babamla çirkin kadına bakındım. Kamelyanın arkasında kalan bahçeye kurulmuş bir şekilde de planımızı yapmaya çalışıyordum.

-Acaba o dosyaları yırtsam geri getirmek için buradan gider mi?

-Neden bu kadar takıldın anlamıyorum. Eğer babam bizimle takılmak isteseydi bunu en başından yapardı. Bizi o denizde bi başımıza bırakıp gitmezdi.

Daisuke kırıldığını belli etmemeye çalışsa da, son cümlesinde çatallaşan sesiyle üzülmemi sağladı.

-Babam New York'ta girdiği onca işle bile bize vakit ayırabiliyordu. O bir çalışan olarak böyleyse bu herif neden patron olarak böyle?

Daisuke solucanları pet şişeye koyup ağızını kapakla kapattığında burun kıvırdım ve bana dönüp sinsice gülümsemesini izledim.

-Sen de benim gibi onu bu kadından hemen uzaklaştırmak yerine, babamızın gözlerinin önünde bir araya gelmelerinin cezasını vermek istemez misin?

-Wow baya uzun cümle kurdun. Ama evet, isterim.

Hafif arkama dönüp dizlerim üzerine oturdum ve umutla Daisuke'ye bakıp gülümsedim. Daisuke bakışlarını ilk olarak sahile, ardından babamın bulunduğu kamelyaya çevirmişti.

-Bize bir kişi daha lazım. Seira... Seira nerede?

Daisuke ayaklanıp etrafına bakınırken, kısa sürede endişeli bir şekilde koşuşturmuş ve ağaçların arasından gümüş saçlı kızı bileğinden tutarak çekiştirmişti. Kavga ederek görüşüme giren ikiliye boş bakışlar atarken, Daisuke ellerini Seira'nın omzuna koyup bastırdı ve Seira'nın dizleri üzerine çöküp oturmasını sağladı.

-Gözümün önünden ayrılmayacağını söylemiştim değil mi? Neden bunun tam tersini yapıyorsun anlamıyorum...

-Daisuke deniz kabuklarını incelediğimi gördüğün halde ve son 1 saattir orada olduğuma göre-