28

9.3K 1.1K 1.2K
                                    

"Rahat dur Minho."

"Acıyor ama."

"Abartma."Jisung, sevgilisinin bileğine sürdüğü kremi iyice yayarken Minho gülümsemesini bastırmaya gerek duymadan onu izliyordu. Sıcak parmakları bileğinde hissetmek bir yana Jisung geldiğinden beri kendini daha iyi hissediyordu.

"Şimdi de abartıyor mu oldum yani? Çok değiştin sen Ji." diye söylendi kendi kendine. Kollarını çaprazlayıp başını diğer tarafa çevirdi.

Jisung yanaklarını şişirip cevapsız bıraktı sevgilisini. Krem sürme işi bittiğinde son kez göz ucuyla kendisine ters çevirilen yüze bakarak konuştu. "Elimi yıkayacağım iznin olursa."

Minho omuz silkti. "Yıka."

Jisung lavaboya gidip kısaca ellerini yıkadı ıslaklığını özellikle havluya silmeden Minho'nun yanına döndü. "Minho!" diye seslenmesinin ardından kafasını ona çeviren sevgilisine sırıttı. Ardından ellerinin ıslaklığını yüzüne sıçrattı hevesle. Çocukça bir davranıştı belki ama Minho ile çocuk olmayı da seviyordu.

"Yüzümü yıkadım sayende." Minho söylenerek eliyle yüzündeki ıslaklığı silip tepesinde bekleyen Jisung'a baktı. "Boğuluyodum."

"Büyüyünce unutursun merak etme." dedi Jisung bilmişçe. Ardından kolundan tutulup çekilmesiyle Minho'nun kucağına düştü.

"Fındık kadarsın içime sokasım var seni." deyip kucağına düşen bedeni kollarıyla sıkıca sardı Minho. Jisung da gülerek dizlerini kendine çekmiş iyice kucağına yerleşmişti. Kollarını Minho'nun boynuna dolayarak iyice birbirlerine yapışmalarını sağladı.

Jisung "Çok mutluyum şu an." diyerek sevdiği çocuğun kokusunu ciğerlerine hapsetmek ister gibi içine çekti."Keşke zamanı durdurabilsem."

"Keşke seni cebimde taşıyabilsem." Minho yüzündeki gülümsemeyle başını Jisung'un omzuna yasladı. "Çok özlüyorum seni yanımda olmadığında. Bir saat ayrı kalınca bayılacak gibi oluyorum yemin ederim. İnanıyosun di'mi bana? Sensiz geçen hayatım hayat mıymış anasını satayım?"

"Şımartıyosun beni." dedi Jisung gülerken. Bir elini sevdiği saçlar arasına geçirdi ve okşadı.

"Şımar," deyip kafasını omzundan kaldırdı Minho. Geri çekildiğinde Jisung da kafasını geri çekmek zorunda kalmıştı. Yüz yüze gelmelerini sağlayıp "Öperim ki." diyerek devam etti konuşmasına.

"Hayır demem ki."

Jisung'un gülümseyen gözlerine bir süre bakıp iç çekti Minho. Yanında olmadığı bazı zamanlarda gerçekten bunların bir rüya olmasından korkuyordu. Öyle bir sevgi vardı ki içinde günler değil saniyeler geçtikçe çoğalıyordu.

"Bütün dünyam kollarım arasında." diyerek Jisung'un minik dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı.

Jisung'un gülüşü tebessüme dönüştü. "Sen bırakmadığın sürece hep kolların arasında olacağım." deyip dudaklarını sevdiği dudaklara bastırdı. Minho'ya karşı çok kısa bir zamanda yeşeren hisleri dolup taşmıştı artık. Öpse bile doyamadığı dudaklarına kısa kısa buseler kondurdu.

Minho kaşlarını çatıp başını istemeyerek de olsa geri çekti. "Bırakanı siksinler."

"Şşt küfür etme." Jisung yalandan bir kızgınlıkla iki parmağını Minho'nun dudaklarına vurdu yavaşça. Vurduğu yerde bıraktığı parmaklarına öpücük alması çattığı kaşlarını eski hâline çevirdi kısa sürede.

"Nasıl istersen bebeğim."

Jisung parmaklarını geri çekip elini Minho'nun yanağına yerleştirdi. Kısa bir bakışma ardından öne atılarak dudaklarını da birleştirdiğinde Minho bekletmeden karşılık vermişti. Jisung'a sardığı kolları sırtından beline indi ve kendine çevirerek yanda duran bacaklarının iki yanına geçmesi sağladı.

mascotWhere stories live. Discover now