kötü bir kayınvalide olmayı bıraktığımda herkes bana takıntılı oldu

65

Peter çığlık attı ve Liliana'nın tahta kılıcından kurtulmak için hamlede bulundu.

"Uh-Tanrım!"

Kaçması anlamsızdı, tahta kılıçlar havada bir kere daha çarpıştı. Küçümsediği kızın gücü tarafından tamamen geriye savrulmuştu.

Hayır, hatta itilip kakılan bir dilenciden farksız gibiydi.

Tung!

Arkasındaki mesafeyi artırmak için Peter'ın gücünü kullanan Liliana, bir ışık parlaması gibi doğrudan Peter'a saldırdı. Hedefi Peter'ın göğsüydü.

Liliana'nın tahta kılıcını az önce geri ittiği için Peter'ın göğsü açığa çıkmıştı.

"Ack!"

Peter'ın göğsüne isabet alan Liliana, tahta kılıcını olduğu gibi Peter'ın boynuna yaklaştırdı.

Ç/N: Bu eğer gerçek bir kılıç düellosu olsaydı Liliana Peter'in kellesini almıştı ya da kılıcı göğsüne saplayıp öldürmüştü. Ölümcül bir mağlubiyet yani GO GIRLL

"Ne ne?!"

Peter gözlerini açtı.

Sanki vücudunun her yerindeki kıllar sertleşmişti.

Küçük bir kızdan bu kadar tehdit edici bir enerji gelmesi normal miydi? Eğer kılıç tahta olmasaydı boynunun kesileceğini hissetti.

İvmesi o kadar korkunçtu ki, her an Peter'ın kafasını kesebilirdi.

Peter'ın elindeki tahta kılıç yere düştü.

Ancak o zaman Liliana ivmesini biraz yumuşattı.

"...Vay."

Uzun bir iç çekişle Liliana birkaç adım geri gitti. Ardından başıyla onaylayarak Peter'a baktı.

"Aferin. İyi düelloydu."

Bunu söylerken, küçük yüzü sadece sakindi.

Şiddetli hareketlerden dolayı soluk soluğa kalmıştı o kadar. Bunun dışında tamamen ifadesizdi. Sınıfın en iyi kılıç ustasını yendiği için ne heyecanlı ne de mutlu görünmüyordu.

Ve Peter'ın gururu buna yenilmesinden çok daha fazla incindi.

'Kahretsin...!'

O sırada öğrenciler Liliana'ya akın etti.

"Vay canına, Liliana!"

"Peter'ı gerçekten yendin mi?!"

"İnanılmaz, kendi gözlerimle gördüm ve hala inanamıyorum!!"

Öğrenciler alkışladılar ve ona sarıldılar. Aralarında en çok sevinen elbette Elliot oldu.

"Liliana, bu harika!"

"Teşekkür ederim Elliot."

Övgüsü karşısında, parlak bir şekilde kızardı. Soğuk ifadesi tamamen kayboldu ve utangaç olan her zamanki Liliana'ya döndü.

Uzun süredir onu övmekte olan Elliot, kendinden emin gözlerle Anita'ya baktı.

"Liliana'nın kazanacağını söylemedim mi?"

"Ah, Elliot."

"Liliana'mız çok harika bir insan!"

Sonra kendi zaferini kazanmış gibi omuzlarını silkti. Öte yandan Anita utançtan nerdeyse morarmış olan ağabeyinin yanına koştu.

"Abi, abi!"

Daha sonra büyük bir öfkeyle ayaklarını yere vurdu.

"Ağabey sen deli misin? O kıza nasıl kaybedersin!"