6- KİMSE'NİN HERKESİ

250 45 74
                                    

Mc; Empress Ki - Main Theme

Kayra'nın odasını terk etmiştim. Mutfakta normalleşen hayatıma alışarak kahvaltı hazırlıyordum. Sosis kızartırken Kayra banyo kapısından çıktı. Belindeki gri havlusu yine bedenini terk etmek üzereydi. Yüzünün katı kemikli hatları onu sert gösteriyordu. Bu gün ise yüzünde ayrı bir katılık var. Küçük çekik gözleri benim gözlerimi bulunca yüzüme kayıtsız bir ifade ile baktı.

Gereksizmiş gibi bakışmayı böldü ve gri kapılı odasında gözden kayboldu. Yine hükümdar postuna kurulmuştu. Egosunu kuyruğuna takıp gezinmek.

Nefesimi verdim. Kaldı geriye yirmisekiz gün. Günler sayılmıyor adeta. Siyah pantolon siyah tişört kombini ile Kayra odasından çıktı. Saçlarını kurulamamıştı. Bana bakmadan "acele et biraz." Onunla konuşmak bile zor. Vücudum gibi beynim de yorgunken birde başka bir ruh var kafamı kurcalayan. Sessizce mırıldandım "emredersiniz." Dedim.

Hafta sonu olmasına rağmen saat ondu ikimiz de ayaktaydık. Kayra genel de yaptığı gibi televizyon da haber izlemeye başladı, bende kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim. Babamın el becerileri sayesinde bende mutfakta iyiydim.

Ah Cengiz Han Bey ah. Keşke yanımda olsan.

Herşeyi hazırlayıp sandalyemi çekip oturdum. Yemeğe başlayınca Kayra'da ters bakışları ile masaya geldi. Yemek sessizlik ile sonlanacak sanarken "ben iki saat yokum burayı yakma ve dışarı çıkma ki bende dışarıyı yakmayayım." İğrençmiş gibi ona baktım. "Nereye?" Bana bakmadan yemeğine devam etti. Bir an konuşmadığımı bile düşündüm. İnsanları çok iyi görmezden geliyor. Dünkü konuşmasını hatırlayınca atıldım.

"Bende geliyorum."

"Hayır."

"Geleceğim!"

"Sana hayır, dedim! Tekrardan hoşlanmam!"

Burnumdan sert bir nefes verdim. Beynimi toplamak ve mantıklı olmak adına biraz bekledim. En sonunda sakin bir sesle konuştum. "Bana mahkûm muamelesi yapamazsın. Ben senin tutsağın veyahut kölen değilim, piç herif." Kısık ve az ses tonum onun ilgisini çekmişti ki bana bakıyordu ama masum sayılmayan cinsten gözlerle. Aynı ağırlıkta gözlerini üzerimden çekti. Ben konuşmamışım gibi yemeğini yemeye devam etti. Elbette, ne sanıyorsam kendimi, ne zannediyorsam? Cevap vermek veya bağırmak bile istemiyor. Küçük bir kız çocuğusun Meriç o kadarsın.

¡!

12.45

Kayra dediği gibi çıktı, yaklaşık onbeş dakika olmuştu. Gergin hareketlerle hazırlanıyordum. Hafta sonları yapılan üyeler toplantısına katılmam gerekiyor. Kayra'nın haberi olmadan geri geleceğim. Haberi olunca vereceği cezayı tahmin edemiyorum ama umrunda da değil. -sahte- Karısı oldum kölesi değil. Bana ayrılan odadaki dolaptan siyah kumaş pantolon üstüne beyaz dar bir gömlek giydim. Pantolonun takımı olan ceketi de omuzlarıma astım.

Önemli sayılabilecek bir toplantım vardı. Topuklu ayakkabıları ayağıma geçirip ayağa kalktım. Hızlı sayılabilecek adımlarla evden ayrıldım, çağırdım taksi kapıda bekliyordu. Rezidansın bahçesini kontrol için izlediğimde kimsecikler yoktu. Beni izleyen biri de görünmüyor ama muhtemelen takip ediliyorum.

Bahçe kapısını da geçerek taksiye bindim. Adresi verip yolculuğun sonunu beklemeye başladım. Telefonum ve eşyalarım hala bende değiller. Umarım Derya akıllılık ederek eşyalarımı getirir. Toprak hakkında bilgi almam lazım ama Kayra her gün daha tuhaf davranıyor. Üstelik hasta bir ruhu var. Eminim o egosu yüzünden psikiyatriste de gitmemiştir.

BERMUDA +18Donde viven las historias. Descúbrelo ahora