7- KIRIK KEMİK

232 45 77
                                    


Mc; Ahmet Kaya - Yorgun Demokrat

    Yine sevinen insan topluluğu yine yanan çığlıkları, bomboş hayatları ve amaçsız ruhları ile bana bakıyorlar.

    Sahnenin ortasındaydım. Güzel sayılabilecek adımlarla kendi etrafımda döndüm. İsmim insanların dudaklarında patlarken bacaklarımı 180° açarak yere çöktüm. Saçlarımı omzumun arkasına atarak alkış ve çığlıkların büyümesini dinledim. Çevik bir hareketle ayağa kalktığım sıra araya başka tezahüratlar girmeye başladı.

"Karakız! Karakız!"

    Adı gibi teni olan kadın tam karşımda eğilerek selam veriyordu. Kara bakışları beni bulunca çakır gözlerimi ondan çekme gereği duymadım. Dar şortu ve beyaz büstiyeri ile oldukça seksiydi. Normalde kıvırcık olan kahverengi saçlarını düzleştirmişti. Sinsi bir gülümseme ardından o da beni süzdü. Çenesini havaya dikti bana üstten bakarak elini havaya kaldırdı ve işaret verdi. Tüm ışıklar söndü ve merak duygusu ile sesler de kesildi.

    Az sonra twerk müziği çalmaya başladı. Tam ortamıza bir ışık düşürüldü. Işık yön değiştirip Karakız'ı aydınlattı. Beni kimse görmüyordu ve tüm sloganlar taraf değiştirmiş onun adını haykırıyordu. Hızlı ve seksi hareketlerle twerk yapıyordu. Siyah tenini ustaca sallıyordu. Gayet basit bulduğum hareket insanlar tarafından beğenilmişti.

    Şimdiki sorunum üzerinde durarak ışığı üzerime çekmenin bir yolunu bulmalıyım. Düşün Meriç. Öylece karanlıkta düşünmeye başladım. Aklıma hiç birşey gelmiyor. Bu hiçte adil bir yarış değildi. Umutsuzlukla sızlanırken üzerimde cılız bir ışık belirdi. Tam bacaklarımı aydınlatan bir telefon farıydı. Derya'dan olduğunu tahmin ettiğim  yardımı kabul ettim. Vücudumu kıvırarak yere eğildim. Işıkta bacaklarımı takip ediyordu. Aynı kıvrak hareketlerle ayağa kalktım. Kendi bildiğim ve baleden öğrendiğim hareketler ile vücudumu kıvırmaya ve esnetmeye başladım.

    Ben eteği tutup yere tekrar eğilirken üzerimdeki far sayısı artışa geçti. Bir iki dakikanın ardından net bir şekilde fark ediliyordum. Asla kalçalarımı onun gibi sallamadım çünkü ancak bir kaç dakika dikkat çekecek bir hamle olurdu. Onun adını anan kalabalık yine benim adını tekrarlamaya başladı.

    Sağ bacağını öne doğru sürdüm elimi de üzerine koyarak sahnenin ucuna yaklaştım. Göz kapaklarım yarı yarıyaydı, dudaklarım hafif aralıktı ve beyaz tenim parıldıyordu, sallanan siyah saçlarımla görüntüm iyi olmalıydı. Onu aydınlatan ışık bana çevrileli çok oluyor. Heyecan bedenimi çoktan terk etmişti, geriye asalet kalmıştı. Ki bu benim en iyi kullandığım kozumdu.

    Müzik sonlara yaklaşırken sahne kenarına iyice yaklaştım, dizlerimi kırarak yere eğildim. İşaret parmağımı dudağıma dayadım ve sus işareti yaptım. Herkes sesini kesince müziğin son notaları kulaklarımda yankılandı ve müzik bitince ayağa kalktım. Herkesi sağır edecek bir şekilde bağırdım. "wow!" Ardından kalabalık da uyum sağlayarak bağırmaya başladı.

    Diskonun renkli ışıkları açıldı ve sesli bir müzik başladı. Eğlenceye devam ettiler. Onları kısaca süzdüm ve Karakız'a döndüm. Eteğimin belindeki şırıngayı avucuna aldım. Karakız'ın öfkeli bakışlarıda bana dönmüştü. Ben ona doğru adımlarken o da elindeki parlayan adi metalle bana adımlıyordu. Aradaki mesafe kısaldığı sıra elindeki bıçağı karnıma salladı ondan önce davranarak kolunu yakaladım ve iğneyi omzuna sapladım. Gözlerinin içine bakarak zehrin tamamını enjekte ettim.

BERMUDA +18Where stories live. Discover now