Savunmasız Ömercik

239 10 2
                                    

Karakolda yanında titreyen çocuğa baktı Tolga. Arada sırada çocuğa bakıp tekrar önüne dönüyordu. Çok şaşırmıştı Tolga. Bu kadar sarsılacağını düşünmemişti çünkü Ömer'in. Yani bu planı yaparken amacı onu üzmekti evet. Ama çocuğu biraz döver,sonra da çocuk onu şikayet edince ufak bir ceza alır diyordu. Bu kadar kendini kaybedeceğini hesaplayamamıştı. Demek ki öfke kontrol problemi tahmin ettiğinden çok daha büyüktü. Yanında oturan çocuk hırıltılı ve kesik nefesler alıyordu. Hala sessizce iç çeke çeke ağlıyordu. Vay be normal zamanlarda hep saldırmaya hazır görünen bu çocuk ağlarken ne kadar savunmasız görünüyor diye düşündü Tolga.

Açıkçası Tolga neden yardım ettiğini de anlayamıyordu. Bırakıp gidebilirdi yani sadece kendi arkadaşını hastaneye götürüp orada kalabilirdi ama yapmamıştı. Belki vicdan azabı çekiyordu. Yok canım o tarz bir şey olmuş olamazdı. Tolga yaptığı hiçbir şeyden pişman olmazdı. Tekrar yanındaki çocuğa baktı. Gözleri ağlamaktan şişmişti. Ne yaptığını ilk anladığı andaki gibi korku ve şaşkınlık vardı gözlerinde. Belki de diye düşündü bu halini çocukkenki kendisine benzetmişti. Çocuk Tolga babasının karşısında hep böyle olurdu. Artık umursamıyordu hiçbir şeyi ama çocukken öyle değildi. Bu kadar duygusuz değildi. 

"Bir şey olmamıştır dimi ona?" diye sorduğunu duydu sessizce titreyen sesiyle. Bu sesle daldığı düşüncelerden sıyrılıp ona çevirdi tekrar bakışlarını.

"Olmaz bir şey. Ama fena benzettin ha. İçinden bir canavar çıktı resmen" derken dönüp ona baktı.

Kırgın bakışlarını görünce "Tamam tamam doğruyu söyleyince kötü oluyorsun madem söylemeyeyim. Yalnız cezadan nasıl yırtacaksın? "

Ömer korkuyla "Ceza almak istemiyorum ben. İstememiştim ki böyle olmasını" dedi.

"Hmmm. Dur bakalım almazsın belki de"

Hastaneye arkadaşını ziyarete gitti. Çocuk baya kötü görünüyordu ama ayılmıştı. Karşısındaki koltukta otururken "Şikâyetçi olma çocuktan. Plandan vazgeçtim ben. Baya üzüldü zaten yeterli"dedi.

Arkadaşı hafif sinirle ona baktı ve "kusura bakma ama ben şikayet edeceğim. Halime bak. Parani falan da istemiyorum" dedi.

"Abartma. Geçer bir iki güne. Böyle anlaşmadık seninle" dedi Tolga gerilmeye başlarken. Neden buraya gelmişti,plandan vazgeçmişti yine bilmiyordu. Ömer'i okulda görmeyi seviyordu galiba. Hem kendi eliyle cezasını verirdi.

"Anlaşma iptal kardeşim. Ben bu hale gelmeden önceydi o"

"Ben iptal dediysem iptaldir. Kararıma uymazsan pişman olursun bunu biliyorsun" dedi yüzünde tehlikeli bir gülümsemeyle.

Arkadaşı bundan hiç etkilenmemiş gibi "Elinde tek koz olan sen değilsin. Beni tehdit etme. Yoksa baban eski okulunda yaptıklarının bir kısmını öğrenir. O kadar kısmı da seni mahvetmesine yeter de artar bile"

Tolga tehdit edildiği için sinirlenmişti. "Tamam öyle olsun. Bu seferlik dilediğini yap. Ancak daha sonra bunun hesabını fena soracağım bilmiş ol" derken gerginliğine tezat rahat bir tavırla kapıya ilerledi ve dışarı çıktı. Ömercik için girdiğim uğraşa bak diye söylendi.

Delirmiş olmalıydı yani yoksa şu anda yapacağı şeyi sağlam kafayla yapıyor olamazdı. Ömer için babasıyla konuşacak ve ceza almasını engelleyecekti. Akşam Ömer'i ziyarete gidip babası ile konuşup yardım edeceğini söylemişti. Ömer hem şaşırmış hem itiraf etmişti. Belki de ona borçlu kalmak istemiyordu. Ama Tolga kafaya koymuştu. Delirmişti yani kısaca siz böyle deseniz de olur.

Sabah okula gitmeden önce babasını mutfakta yakalayabilirdi o da bunu bilerek mutfağa indi. İçeri girince babası yüzüne bakmadan "bir şey isteyeceksin galiba?" dedi. Tolga karşısındaki sandalyeye oturdu ve olayı kısaca açıkladı. Tabi kendi payından bahsetmedi. O kadar uzun boylu değildi canım. Babası ona bakmadan sessizce dinledi ve en sonunda sandalyesinden kalktı.

"Senin serseri arkadaşına niye yardım edeyim ben" diye bağırınca Tolga bunu beklediği için korkmadı bile.

"Baba ben sen ne istersen yapıyorum. Başka okula geç dedin onu da yaptım. Senden ilk kez bir şey istiyorum." dedi sakin ses tonuyla.

Babası ona sert bir şekilde bakıp "peki gidip kurtaralım arkadaşını. Ama bana bir daha böyle isteklerle gelirsen kötü olur Tolga"diye ekledi bir yandan da tek eliyle sırtını pat patlar gibi vurdu. Tolga'nın bedeni titredi. Ne kadar artık korkmuyorum dese de vücudu onu yalanlıyordu.

Mutluluğa UlaşmakTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang