Run To You/Jungkook

5.3

Yeni bölüm geldiii. Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕 İyi okumalar...

Hedefimiz #jungkook etiketinde 1. olmak. Destek olursanız çok sevinirimm. 🙏🏻❤️🥹

Gözlerimi açar açmaz Jungkook'un göğsüme yaslanmış kafasını görünce gülümsememe  engel olamadım. Dün gece fazla uyumuş sayılmazdım ama kendimi yorgun hissetmiyordum. Jungkook'un saçlarıyla birkaç dakika oynadıktan sonra kafasını nazik bir şekilde yastığına koyup yataktan kalktım.
Telefonumu şarjdan çıkartıp saati kontrol ettiğimde hazırlanıp çıkmak için yaklaşık bir saatimiz olduğunu görmüştüm.

Bakışlarımı Jungkook'a doğru döndürüp hafifçe sırıttım. Bebek gibiydi. Uzanıp yüzüne gelen saçını geriye attığımda yerinde hafifçe kıpırdanıp gözlerini araladı."Günaydın sevgilim." Dudaklarını öne doğru büzerek konuştuğunda gülümsedim.

Gözlerini zar zor açabiliyordu. Uzanıp dudaklarına belli belirisiz bir öpücük kondurdum.

Az önce bana 'sevgilim' demesine takılarak kaşlarımı çattım.
"Sen bana sevgilim mi dedin? Yoksa hayal mi görüyorum." Dediğimde Jungkook kafasını salladı.
"Demiyim mi?" Diye soru yönelttiğinde hemen yanıtladım:
"Hayır. Hoşuma gitti. Bir daha söylesene." Diye şirin sesler çıkardığımda bana yargılayan bir bakış atmıştı.
"Hemen cıvıma." Gözlerimi devirerek yataktan kalktım. Makyaj masasının üzerinde duran bardağa şişeden su doldururken bir yandan da aynadan Jungkook'un yansımasını kesiyordum. Yataktan kalktığında bir süre yarı çıplak vücudunu izledim. Tanrım, bu çocuğa gerçekten siyah boxer çok yakışıyordu.

Ona olan bakışlarım dikkatini çekmiş olacak ki suratında garip bir sırıtış hakim olmuş ve bu sefer o beni baştan aşağı süzmeye başlamıştı.

Ortam garip bir hal almaya başladığında sert bir şekilde yutkunup konuştum. "Şey... acele etsek iyi olur."

Gözlerini acele etmeye gerek duymadan bacaklarımdan çekip gözlerime sabitleyebildiğinde söyleyeceği şeye odaklanmaya çalıştım.

"O zaman ben duşa giriyorum. Sen de giyeceklerimi seçebilir misin? Yaptığın kombinler hoşuma gidiyor."

Söylediği şeyle içimi garip bir sevinç doldurmuştu.Ona kombin yapmak da benim çok hoşuma gidiyordu.

İlk önce kendi bavuluma doğru yürüyüp siyah sweatshirti ve siyah taytı çıkardım.
Üzerime hızlıca geçirdikten sonra sevinçle Jungkook'un bavulunu açmıştım. Görünüşe göre siyahtan başla bir seçeneğim yoktu. Birkaç koyu gri şeyin dışında nereyse bütün kıyafetleri siyahtı.

Siyah pantalon ve sweat çıkartıp yine siyah olan salaş montla kombini tamamladım.

Banyodan çıktığında vücuduna bakmamaya çalışarak odayı topladığımda o da giyinmeye başlamıştı. "Güzel kombin olmuş. Beğendim." Dediğinde hafifçe sırıttım. "Giyindiysen saçını kurut da çıkalım. Gerçekten geç kalacağız."

-/-

"Acıkmadık mı sanki?" Taehyung arka koltuktan esneyerek konuştuğunda Jungkook gözlerini yoldan ayırmadan cevapladı. "Hayır acıkmadık Tae. Daha yeni yola çıktık lütfen durdurtma bizi."

Taehyung Jungkook'u takmayarak kendini öne doğru attı ve bana doğru baktı. "Hae Won'da da acıkmışlık havası seziyorum."

Yaptığı şeye sırıtmadan duramamıştım. Pekala, gerçekten de biraz acıkmıştım. Oteldeki kahvaltıda aceleden pek fazla şey yediğim söylenemezdi.
"Ben de Jungkook köşedeki kafede duracak havası seziyorum."