SECRETS

1.7K 115 19
                                    

Geç de olsa yeni bölüm geldi. İyi okumalar. ❤️
Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. ❤️🌹

Deneme kabininden çıkarken resmen ayaklarımı sürüklüyordum. Taehyung'un bana zorla denettiği yüzüncü elbiseyi giymiştim ve bunu beğense çok iyi olurdu çünkü kan akmasını istemiyordum.

Mağazanın büyük bekleme odasından kabinlere giden kısa koridoru geçip elbisemi iyice görmesi için Taehyung'un karşına geçtim.

Beni görünce ilk önce gözlerini kocaman açtı. Sanırım bu elbiseyi beğendiği anlamına geliyordu.

"Tek kelimeleyle 'harika' gözüküyorsun." İltifatı ve yüzünün aldığı komik şekil gülümseme sebep olmuştu.
"Jungkook bu elbisiye alacağımıza kızmaz umarım çünkü herkesin gözü senin üzerinde olacak." Dediğinde yüzümü ekşittim. Abartıyordu ama hoşuma gitmiyordu diyemezdim. O yüzden sessiz kalıp ilfatını kabul ettim.
Acaba Jungkook beni görünce onun gibi tepki gösterecek miydi? İç sesim soruma olumsuz cevap verdiğinde onu susturdum.

Jungkook'un canı cehenneme!

Görevli kadın ona yargılayan bakışlar atıyordu. Kadını takmayarak Taehyung'a döndüm.

"İnsanın her konuda yetenekli olması mükemmel bir his. Anlatamam." Diye kendini övmeye başladığında gözlerimi devirdim.

Kendini övmeye bayılıyordu.

"Ya ya aynen."

Başımı yavaş hareketlerle sallayıp onu onayladım.  "Sonunda seni memnun edebildiysem gidip üstümü çıkaracağım."
Cevabını beklemeden arkamı döndüm  kendimi kabine attım.
Askıdaki pantolonum ve kazağım kutsal kıyafetlermiş hissi uyandırıyordu.

Giyindikten sonra Taehyung'u bekletmemek için hızlıca kasanın olduğu yere yürüdüm. Görünürde bize yardım eden kadından başka kimse yoktu.

Kadın hafifçe gülümsedikten sonra "Beyefendi aç önce çıktı." Diye bana açıklama yaptığında kafamı hafifçe eğerek onu selamladım.

Taehyung'un beni arabada bekliyordu. Arabaya bindiğimde direkt "Bir şeyler yiyelim. Açım."demişti.
Teklifiyle eş zamanlı olarak karnım guruldadığında gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Sence cevap vermeme gerek var mı?"diye sırıtarak sorduğumda kafasını iki yana salladı.

"Ben cevabımı aldım."

*

Ne kadar gerek olmadığını söylesem de Taehyung'un beni eve bırakma konusunda ısrar etmişti. Arabasını Jungkook'un evinin önüne park ettiğinde radyoda son ses çalan müziği durdurdu.

"Bıraktığın için teşekkürler." Dedikten sonra arabadan indim.Bugün beklediğimden çok daha fazla eğlenmiştim. Az önce arabasından indiğim kişi ile ilk zamanlar tanıdığım çocuk arasında hiçbir benzerlik yoktu. Yüzümdeki aptalca sırıtış da bunun en büyük kanıtıydı. Gün boyunca Tae'nin saçma sapan esprilerine her ortamda kendini rezil etme becerisine gülmüştüm.

Birkaç adımda evin kapısının önüne geldim. Fazla ses çıkarmamaya özen göstererek kapıyı açtım. Burada yaşamaya hala alışamamıştım.

İçeri girip kapıyı yavaşça kapattığımda birkaç saniye hareket etmeden evi dinledim. Sessizdi. Koridoru geçip salona girdim. Jungkook'un içeride olduğu düşüncesi içimi kemirirken etrafa bakındım.

Salonda görünmüyordu. Çaktırmadan mutfağa ve bahçeye baktıktan sonra odasında olabileceği düşüncesiyle derin bir nefes verdim.
Ben de odama gidip erkenden uyusam fena olmazdı. Bacaklarım kopacak gibiydi.

Run To You/JungkookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang