POKE AND PRY

1.3K 94 9
                                    

Özel Bölümle karşınızdayım.İyi okumalar kuzular 💫💜
O zaman ilk zamanlara gideliiiim...

Jungkook'un ağzından:

"Ne demek kaçtı Hyung? Dalga mı geçiyorsun amına koyayım." Sinirden delirmek üzereydim. Bunu yapan Yoongi Hyung olmasaydı gerçekten onu mahvederdim ama şuan sadece bağırmakla yetiniyordum.

"Sakin olur musun sen bi." Namjoon Hyung elini omzuma atıp sıvazladığında hala burnumdan soluyordum. "Nasıl sakin olayım ya. Gözümün içine baka baka rahatça 'kız kaçtı.' Diyor."

"Cidden nasıl kaçtı Yoongi?" Bu sefer Namjoon, Yoongi'ye doğru aynı soruyu sormuştu. Yoongi sabır dilercesine yukarı baktığında bir şey yapmamak için yumruğumu sıkmıştım. "Ya siz delirdiniz mi amına koyayım. Resmen kızı kaçırmışız gibi konuşuyorsunuz. Alt tarafı korkutmak istemiştik. Niye büyüttünüz bu meseleyi bu kadar."

Peklala, şimdi çıldıracaktım. Sinirle küçük bir kahkaha attım. "Ya sen ne dediğinin farkında mısın Hyung? Kız Jongin'i dövdüğümü gördü. Bunu medyaya ya da başka bir yere yansıtırsa neler olur tahmin edebiliyor musun?"

Yoongi'nin cevap vermesine müsade etmeden Namjoon öne doğru atılmıştı. "Bence böyle bir şey yapmaz. Ayrıca Yoongi haklı. Amacımız kızı korkutmaktı, kaçırmak değil. Kız bu saatten sonra kimseye bir şey anlatmaz."

Namjoon Hyung'un onun tarafını seçmesine şaşırmamıştım. Sabır dilercesine nefesimi üfledim. "Hay sikeyim ya."

Bu sefer Seokjin Hyung oturduğu koltuktan kalkarak bana doğru yaklaşmıştı. "Sakın hırslanıp tekrardan kızı bulayım falan deme. Biz öyle insanlar değiliz anladın mı? Bırak kızın peşini."

Gözlerimi devirerek koltuğa oturdum. Oyuncağı elinden alınmış çocuklar gibi hissediyordum. Hoseok sehpada duran arabasının anahtarını havaya fırlatıp yakaladı. "Neyse. Yoongi bizim gitmemiz gerek. Bugün barın tabelası gelecek."

Diyerek ayağa kalktığında Yoongi de göz ucuyla bana bakıp oturduğu koltuğundan kalkmıştı. "Aynen biz de." Namjoon ve Seokjin Hyung aynı anda konuşarak kapıya doğru ilerlemeye başladıklarında hal sinirimi kontrol altında tutmaya çalışıyordum.

Hyunglar tek tek evi terk ettiklerinde bakışlarımı Jimin ve Taehyung'a çevirdim. "Sizden bir şey isteyeceğim."

Jimin yerinde huzursuzca kıpırdandı. "Siktir git ya. Hyungları duymadın mı? Bırak kızın peşini gerçekten abi."

Tekrardan gözlerimi devirip Jimin'in söylediği şeylere kulak asmamaya karar vermiştim. Bakışlarımı Taehyung'a döndürdüm. "Kızın her şeyini öğrenmek istiyorum Taehyung. Aldığı nefesten bile haberim olsun istiyorum. Bana yardımcı ol."

Koltukta doğrulup söylediğim şeyleri idrak etmeye çalıştığımda yardım etmesini umuyordum. "Off. Sen gerçekten normal değilsin."

Gerçekten sabrımı sınıyorlardı. Koltuktan ayağa kalkarak evin çıkışına doğru yöneldim. "Yardım etseniz de etmeseniz de o kızı bulacağım."

-/-

"Bu gece  bir şeyler yapar mıyız aşkım?" Telefonuma gelen mesajla yüzümü ekşittim. Yaklaşık altı yıldır bir de bu Jennie meselesiyle uğraşıyordum. Sülük gibi yapışmıştı ve ben babası babamın alt kurumlarından birinde çalıştığı için buna katlanmak zorundaydım.

Cevap vermeden telefonumu cebime atıp önümdeki viskiden bir yudum aldım.Bu gece burs başvurusunda bulunan kişileri incelemem gerekiyordu. Babam yaklaşık üç yıldır bu görevi bana devretmişti. Önümdeki kağıtları alıp belgeleri incelemeye başladım.

Run To You/JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin