Medyadaki şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. :))
Oy vermeyi unutmayınız. 💫💜
Jungkook'un Ağzından
Yavaş hareketlerime karşılık verdiği anda istemsizce onu daha sert öpmeye başlamıştım. Lanet olsun... Vücudum ona susamış gibi davranıyordu.
Bedenini duvarla arasına aldığımda ağzından küçük bir inilti kaçması heyecanımı arttırdı.
Ellerim üstünü çıkarmak için beline kayarken farklı bir evde olduğumuza lanet ettim.Burada devam edemezdik.
Yavaşça ondan ayrıldığımda ikimiz de nefes nefeseydik.Anlamayan gözlerle bana bakarken alnımı alnına dayamıştım. "Burada devam edemeyiz."
Anladığını belli edecek şekilde başını salladığında hala nefesini düzene sokmaya çalışıyor gibiydi. Şu anda tek bir şey düşünüyordum. O da onu çok özlediğimdi. "Ne yapacağız?"
Sorduğu soruyla elimi enseme götürdüm. Onu deli gibi istiyordum. "Bana gidelim."
Yan yana partiden ayrılırken herkesin gözünün bizim üzerimizde olduğunu hissedebiliyordum. Büyük ihtimalle öpüştüğümüz anlaşılıyordu çünkü Hae Won'un rujun yarısının benim dudağımı kapladığına emindim.
Taehyung'a görünmemeye çalışarak kapıdan çıktığımızda elim Hae Won'un beline kaymıştı.
İrkilip bana kısa bir bakış attı fakat sonra yüzü bundan hoşlandığını belli eden bir ifade almıştı.
Arabayı çalıştırdığımda Hae Won emniyet kemerini takmakla meşguldü. "Taehyung'a veda etmedin. Ayıp olmaz mı?"
Hafifçe sırıtarak ona doğru döndüğümde dudağındaki dağılmış ruju yutkunmama neden olmuştu. Şu an ne kadar seksi göründüğünün farkında mıydı acaba?
Garip bakışlarıma nalam verememiş olacak ki elini gözümün önünde iki defa salladı. "Jungkook... Daldın galiba..."
İrkilerek bakışlarımı yola odakladığımda küçük bir kahkaha atması benim de gülümsememe sebep olmuştu. "Taehyung bizi hayatta salmazdı. Ondan böylesi daha sağlıklı. Yarın gönlünü alırım."
Başını onaylarcasına sallayıp radyoyu açtı. Yanımda rahat davranması hoşuma gidiyordu. Birkaç frekans değiştirdikten sonra yavaş bir şarkıya denk geldiğinde elini radyodan çekmişti.
Şarkıya eşlik etmeye başladığımda bakışlarımı yavaşça ona döndürmüştüm.
"Cause you'll be safe in these arms of mine... "
Çünkü benim kollarımda güvende olacaksın...
"Just call my name on the edge of the night... "
Sadece gecenin ortasında adımı söyle...
"And I'll run to you, I'll run to you..."
Ve ben sana koşacağım, koşacağım...
"Even if it's gonna break me, love..."
Beni kıracak olsa bile...
"Gonna make my way to you..."
Yolumu sana doğrulturum...
"Anyway it's gonna take me, love... "
Ne gerekiyorsa gereksin aşkım...
"I run to you..."
Sana koşarım...
Bir anda durup bakışlarını bana doğru çevirdi. Onu utandırmamak için önüme döndüğümde hala sesinin etkisinden çıkmaya çalışıyordum. Sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.
Sonunda eve vardığımızda arabayı park ettim ve birlikte aşağı indik. Kapının önüne doğru yürürken elini elime kenetleyip gülümsedi. "Seni özledim Jungkook."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Run To You/Jungkook
Fanfiction""Sıcak nefesi tenime değdiğinde ürperdim. Tüm vücudum onunla olmak için yanıp tutuşuyordu. Nefret ettiğim adamı bu denli çok arzulamam ne kadar doğruydu bilmiyordum ama emin olduğum tek şey, cennetin saklı köşelerine bir kere adım atarsam geri dönm...
