9.

119 8 3
                                    

Olanların üzerinden haftalar geçmiş ve ikinci görev günü gelmişti. Artık Cedric'le hiç görüşmüyor, görünce bile yolumu değiştiriyordum. Daha doğrusu sürekli Mattheo ile gezdiğim için yan yana olmaları konusunda endişeleniyordum. Tribünde yerlerimizi aldığımızda herkes çok heyecanlıydı. Cedric'le olanlardan sonra onu desteklemem tuhaf olurdu. Bu yüzden -en azından kendi binamda olduğu için- Potter'ı desteklemeye karar vermiştim.

Dumbledore herkesi susturduktan sonra Filch'e topu patlatmasını söylemişti. Ardından bütün yarışmacılar karagöle atlamışlardı. Sanırım en çok değer verdikleri insanları alıp karagölün diplerine saklamışlardı, görevleri ise onları kurtarmaktı. Potter'da tahminimce Weasley'i kurtaracaktı. "En sıkıcı görev bu." dedi Mattheo, "Henüz sonuncu görevi bilmeden yorum yapamazsın." dedim, cevap vermeden sırıttı "Yoksa biliyor musun?" diye sordum ona dönerek. "Tahminim var tabiki." dediğinde merakım artmıştı "Neymiş tahminin?" "Söyleyemem." buradan sonra onu ikna etmek çok zordu, bu yüzden konuyu uzatmamıştım.

Saate baktığımda 59 dakika olduğunu görmüştüm. Ama Potter hala gölden çıkamamıştı, endişelenmeye başlamıştım. Saniyeler kalması bir kenara, kullandığı galsamotu maksimum 1 saat etki edebiliyordu -Her ne kadar ilgim olmasa da bitkibilim dersim her zaman iyi olmuştur- Saat dolduğunda ve ziller çalmaya başladığında Cedric zaferini kutlamaya başlamıştı bile. Tam bu sırada suyun içinden müthiş bir hızla Potter çıktı ve yandaki tahtaya düştü, herkes hemen onun başına toplanıp yardım etti.

Çok su yutmuştu ve donuyor olmalıydı. Yardım etmek için ayaklandım, bu sırada Mattheo elimden tuttu "Nereye gidiyorsun?" "Potter'a bakmaya." dedim ve elinden kurtuldum. "Sanane ki ondan." dedi sinirli bir sesle, kıskandığı her halinden belliydi "Aynı binadayız ve hatırlatayım bizim okuldan bir yarışmacı. Cedric'i tebrik etmemi mi tercih ederdin?" diye sordum ve konuşmasına fırsat bırakmadan oradan ayrılıp Potter'ın yanına gittim. Tam konuşacaktım ki Dumbledore tekrar yüksek sesle duyuru yaptı "Jüriler bir araya geldi ve hızlı bir toplantı yaptı," herkes nefesini tutmuş onu dinliyordu "Bay Diggory'bin anlattığında göre Bay Potter ondan önce ulaşmış ve kendisi hariç Bayan Delacour'unda kardeşini kurtarmış. Bu yüzden ona ikinciliği layık görmüş bulunmaktayız!" dediğinde -ben dahil olmak üzere- büyük bir alkış kopmuştu. Victor Krum'ın yerini aldığı için Krum şuan öfke kusuyordu fakat kimse onu dinlememişti.

Potter battaniyeler için ayaklanınca hemen yanına gittim "Hey, çok iyi yarıştın. Tebrikler." "Teşekkürler." sesi adeta titriyordu, "Çok su yutmuş olmalısın, eminim ki miden bulanıyordur." kafasını evet anlamında sallayınca asamı çıkartıp midesine doğrultum ve ufak bir sihir yaptım. Şimdi daha iyi hissediyormuşçasına doğrulmuştu "Uhm, şey. Tekrar teşekkür ederim, daha iyiyim." daha sonra Granger ve Weasley ile buradan ayrıldılar. Bir an için Cedric'le göz göze gelsekte hemen gözlerimi kaçırıp yanından yürüdüm.

Akşam olunca Gryffindor binası olarak Potter'ın ikinci olması şerefine bir parti vermişlerdi. Doğal olarak hazırlandım ve aşağı indim. Potter hala biraz solgun ve yorgun görünüyordu, partiye de pek katılmıyordu ama insanlar yine de eğleniyorlardı. Yalnız olduğunu görünce iki içki alıp yanına gittim ve oturup ona bir bardağı uzattım. Gülümsemeye çalışarak aldı ve kafasına dikti bir kısmını. "İkinci olan bir yarışmacıya göre fazla mutsuzsun." "Bilemiyorum, içimde kötü bir his var." "Sanırım o his çoğumuzda var."

Bir anda bana güvenmiş ve daha önce beraber konuşmadığımız bir konuyu açmıştı "Karanlık işler dönüyor, bu çok belli." pekala, karanlık işlerle ilgilenen başlıca ailelerden birisi bizdik, bu konuda hiçbir fikrim veya bilgim olmaması çok tuhaftı. "Sanmıyorum, her şey normal gibi görünüyor." "Sence o kadehten ismimim çıkması ne kadar normaldi Malfoy?" diye sorunca bir an için öylece kalakalmıştım. "Bilemiyorum." diye cevapladım. Potter yine konuşacaktı ki ortak salonun kapısı açıldı ve içeriye koşarak Granger ile Weasley girdi. Sanki yangından kaçar gibi bir halleri vardı.

Unknown Enemy On viuen les histories. Descobreix ara