78

35.3K 2.2K 206
                                    

Kumsalda otururken Akif'in iyiden iyiye dağılmış olan saçlarını okşuyordum sakince. Serdiğimiz örtüye uzanmış, başını kucağıma koymuştu ama boyu o kadar uzundu ki bacaklarının yarısı kumlarla temas ediyordu. Kararmış havanın geride bıraktığı tek ışık kaynağı dolunayın, bir örtüyü andıran denizde yaratmış olduğu gölgeyi izliyordum. Parmağımda, onunda olduğu gibi, nişan yüzüğüm, üzerimde çiçekli beyaz elbisem, Akif'in siyah takımı... Antalya'nın iliklerime kadar ürpermeme sebep olan serinliğinde baş başaydık. Annemler misafirlere yemek ikramı yaparken yürümek bahanesiyle çıkıp gelmiştik buraya.

Yasin ile Tuğba da peşimize takılmak istemiş ama benim reddim yüzünden el mahkum gerisin geriye dönmüşlerdi. Özel olması gerekiyordu ve maalesef Tuğba'nın benim günümde benden rol çalması mümkün dahi olamazdı.

Derince bir nefes alıp bakışlarımı kucağımda uzanan adama çevirdiğimde göz göze geldik. Ne zamandır beni izlediğini bilmediğim için şaşırarak kaşlarımı kaldırdıysamda gülümsüyordum. Akif'te karşılık verdi hemen.

"Manzarayı gör diye buraya geldik. Beni izle diye değil."

Umursamaz göründü.

"Manzarayı izliyorum zaten."

Böylece benim içimde ona karşı büyüyen amansız aşk taşıyamayacağım boyutlara gelmişti. Dudak büküp kalbimde bıraktığı yangını ona yansıtmamaya çalıştım.

"Böyle yaparsan ben aşkımdan ölürüm Akif."

"Ölmekten bahsetme." Dedi çocuksu bir azarla.

"Herkes ölür. Bir gün bende öleceğim."

"Saçmalıyorsun."

"Ne? Ölümsüz olacak değilim ya!"

"Bunu kastetmediğimi iyi biliyorsun."

"Öyleyse?"

Biraz bekledi.

"Leyla, ela gözlerinin bir daha bana böyle bakamayacağını düşünmenin bile ruhumu nasıl acıttığını bilseydin asla bu konuda konuşmazdın. Seni seviyorum. Sana duyduğum sevgiyi saniyelere çevirebilseydim evet, ölümsüz olurdun."

Ne cevap vereceğimi bilemedim. Sözleri güzel, hatta çok güzeldi.

"Değil içinde senin olmadığın bir ömrü, bir saniyeyi bile istemiyorum." Dedim. "Ben sana mecburum Akif. Denizden bile güzel maviş gözlerine mecburum."

"Hangi şairin bu sözler?"

"Benim. Beğenemedin mi canım?"

Yüzüne kadar inmiş olan elimi yakalayarak avcumun içinden öptü birden. Huylanarak titredim ve kendimi geriye verdim.

"Senin her şeyini beğenirim ben."

İşin aslı baş başa olmamızın asıl sebebi bir haftalık ayrılıktan sonra onu ne kadar çok özlediğimi fark etmemdi. Yüreğimdeki özlem çukuru görüşünce geçer zannetmiştim ama mümkün mü? Akif evimizin bahçesinden girdiği anda çukur bir büyüdü bir büyüdü! Bendeki bakışları ilk annem mi yoksa halam mı gördü bilemiyorum, ikiside yeterince azarlamıştı, tüm gece boyunca hareketlerimi izleyip durdular.

"Akif?"

"Hm?"

"İyi ki sana mesaj atmışım değil mi? Benim sayemde evde kalmaktan kurtuldun."

"Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama evet. İyi ki atmışsın o mesajı."

"Peki sen bu ilişki için ne yaptın? Beni karakoldan kovdun!"

Dağ Ceylanı | Texting | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin