13

2.7K 77 15
                                    

Masadan kalktığımda kapıyı açan fıratla göz göze geldik.
"Senin ne işin var burada?"
Samimiyetsiz sesine kaşlarımı çatarak karşılık verdim.
"Sanane" fırat ta kaşlarını çatıp arkamdaki berke baktı.

"Burası benimde evim ve ben evimde kaçak istemiyorum" dedi. Alayla güldüm.

"Kaçak olduğumu nereden çıkardın canım(!)" Berk aramıza girmek istese de izin vermeyip bir adım yaklaştım.
Çenemi yukarı kaldırıp meydan okuyan bakışlarımı gösterdim.

"Mahallede bulunan kor abinin arabalarından yalancı"
Korun mahallede bulunan arabasına değil de yalancı kelimesine takılmıştım.
"Ben yalancı değilim" diyip işaret parmağımla göğüsüne baskı uygulayıp ittirdim.

"Kor abi tanımadığı kimseyi evine almaz!" Sesini hafif yükselttiğinde berk yanımızda durup " sakin olun. Fırat sana anlatırım ben" dedi.

Berke herşeyi anlatmıştım ve bana inanmıştı. Saatin dört buçuk olduğunu görünce ayağa kalkmış gitmek için hazırlanırken de fıratla karşılaşmıştık

Fırat bana ters ters bakıp
"Kor abi nasıl senin gibi birine baktı ki" diye tısladığında

"Bu seni ilgilendirmez koçum " hepimiz sesin geldiği yöne , yani dış kapının arkasında duran arusa döndük.
Berk koluma ne zaman koyduğunu bilmediğim elini hızla çekip birkaç adım uzaklaştığında fırat ta önümden çekilerek arusa döndü.

Bunun en son işi yok muydu
Neden her gittiğim yerden çıkıyor?!

"Hah! Sorumuzu asıl ona sormamız gerekiyor değil mi" diye sinirle konuştuğumda arus bakışlarını yüzümde dolandırıp sessiz kaldı.

"Kor Bey beni nerden tanıyorsunuz acaba? " arusun bedenine yaklaşıp  kapının öbür tarafına geldiğimde durdum.

Başını hafif eğip gözlerimdeki bakışlarını boynuma indirdi.
Yutkunup sertçe arkamda duran şahıslara baktı.
"Bu konu onları neden ilgilendiriyor!"
Kaçamak cevaplarına göz devirip
Arkamı döndüm.
Berk endişeyle bakıyor fırat ise keskin bir şekilde bana bakıyordu.
Berkin bakışlarındaki 'sıçtık' ifadesini anlamamak mümkün değildi.

Çeneme değen eller suratımı kendisine çevirdi.
"Merak ediyoruz." Bu benim de bilmek istediğim bir konuydu artık.

Dudaklarını yalayıp " buraya girdiğinde ilk defa gördüm " dedi. Kaşlarımı kaldırıp alayla gülümsedim ve çenemdeki eli umursamayıp tekrar arkamı döndüm.

Şuan elimi kapak yapıp çıkmak istiyordum ancak yanımda olduğu için yapmaktan vazgeçtim.

"Gidiyoruz" konuşmak için açtığım dudaklarım öylece kalırken berklere birşey söyleyemeden kolumdan tutan arus beni kendine çevirip ayakkabılarımı gösterdi.

Kabalığına yüzümü buruşturup ayakkabıları ayağıma geçirdim.
İçeriden gelen Berkin sesiyle ayakkabılarımı giyme işlemini bitirdim ve ona döndüm

"Bekle kolyeni unuttun" mutfağa girdiğimde yemek yaparken kopmuş olan ve berkin tamir ettiği kolyem geldi aklıma .

Evde bi çekmecede bulmuş ve beğenip takmıştım.
Elinde bembeyaz parlayan kolyeye gülümseyip avucumu açtım.
Avucumun üzerine gelen başka el ile berk kolyeyi arusun eline bıraktı.

Ne bu acele ve sinir!
Arus kolumdan tutup merdivenlere ilerletirken " görüşürüz " diye bağırdım.
Ilık esen rüzgar elbisemin eteklerini uçururken ellerimle engellemeye çalışıyordum.

" bok görüşürsün" mırıldanmasını duymuştum ama duymamazlıktan geldim.

Arusa kalsa odamdan çıkarmayacaktı beni

YARALI İZLER +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin