(Bölüm Şarkısı:The White Stripes-Seven Nation Army)
Yaklaşık kırk dakikadır yolda sessizce ilerliyorduk.Ne kadar sürede buralara gelmiştik?
Kaya arabaya bindiğinden beri gözlerini yoldan ayırmamıştı.Tek bir kelime dahi etmemişti.Ona nereye gittiğimizi sormamıştım.Sormak istemedim.
En sonunda pes edip başımı cama yasladım ve gözlerimi kapattım.
/Beladamıyım ben?/
/Daha okula gideli sadece bir ay oldu.Beladaysam eğer bu bir rekor./
İngiltere'de Sophia'yla başımız beladan kurtulmazdı.Neden bilmiyorum ama yaptıklarımızdan çekinmezdik.Hatta bazen başkalarının çekinmesi için yapardık.
Okulun öğretmenleri ve müdürüne göre inatçı ve uyumsuzdum.
Rehberlik öğretmeni olan Bayan Ulyvis okul başlarında benimle görüşmek istemiş ve yanına gittiğimde bana arkadaş edinmem,konuşmam gerektiğini anlatmıştı.
Gerekli bulmadıkça konuşmazdım.Hatta önemli değilse ağzımı dahi açmazdım.Çünkü sessizliği seven biriydim.
Sessizlikte konuşurdu bazen.İnsanları dinlemek çekilmezken sessizliğin anlattıkları beni hep cezbetmişti.
Sophia'yla bile nasıl olduda konuştum bilmiyorum.Onunla etütler sırasında bir kere konuşmuştuk.Oda ders içi aktiviteleri zamanında projelerimizi yaparken.Onun dışında oda sessizliği severdi.Bazen onunla beraber sessizliğin bizi cezbeden hikayelerini dinlerdik.
Ama birkaç saat önce Kaya'nın ağzından laf almaya çalışan Anka'da bendim.Şimdi son ses müzik çalmasına rağmen sessizlikle konuşan Anka'da.
/Bu çocuk kim?/
Tek gözümü açıp hala aynı konumda olan Kaya'ya baktım.Ardından tekrar gözümü kapadım.
Uykum ağır bastığında beni kendime getiren aksanlı mırıldanmayı dinledim.
"..Don't wanna hear about it.Every single one's gotta story to tell." *Duymak istemiyorum, herkesin anlatacak bir hikayesi var.*
Gözlerim kapalı mırıldandım.
"Everyone knows about it.From the Queen of England to the hounds of hell." *Duymayan kalmamış, İngiltere kraliçesinden tut cehennem zebanilerine kadar.*
Şarkı kesilince yaslandığım camdan doğruldum ve gözlerimi açtım.Kaya radyoyu kapatmıştı.Ona eşlik etmemden rahatsız olduğu her halinden belliydi.
Sessiz geçen beş dakika sonunda bir apartmanın önünde durduk.
Arabadan inip apartmanın önünde dikilerek Kaya'nın arabayı park edip bana eşlik etmesini bekledim.
"Ailene haber ver bu gece benle kalacaksın."dedi cebinde çıkardığı anahtarla giriş kapısını açarken.
"Ne dedin sen?"kaşlarımı kaldırmış ona bakıyordum.
Ne demişti bu?
Beni evime getirmiş olması gerekmez miydi?
Beni duymamazlıktan gelmişti anlaşılan.
/Sen kendini ne sanıyorsun?/
Onun duyacağından emin olduğum bir ses tonuyla bağırdım.
"İçeri gelmeyeceğim.Beni eve bırak ya da kendim dönerim."deyip arabanın yanına gittiğimde gözden kaybolmuş olan Kaya geri döndü.
Tellere yaslanıp tehditkâr bakışlarını üstüme yönelttiğinde sinirlendiğimi farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MODEL-1
Mystery / ThrillerGizem/Gerilim #1 Bazen bir bütünü görebilmek için parçaları birleştirmek gerekir. Ve şimdi ben; elime aldığım her parça beni derinden kessede, bütüne yaklaştıkça gerçekler beni yaralasada yılmadan özenle koruduğum parçaları birleştireceğim. Bütünümü...