12.Bölüm

25.3K 901 37
                                    

Karanlık bir odanın içindeydim. Yukarıdaki pencereden içeriye sızan ayın ışığı aydınlatıyordu içeriyi. "Korkuyor musun kız çocuğu?"

Sesin geldiği tarafa döndüm. Kimse yoktu. Bir anda arkamda bir gölge belirdi. Korkuyla arkamı döndüm.

Doğan.

"Korkma, benim."

Sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. "Doğan nereye gidiyorsun?"

Cevap vermedi.

Onu takip etmeye başladığımda bir perdenin önünde durdu.

"Kızım."

Bu oydu.

Babam.

Korkuyla geriye doğru gittim. "Kızım benden korkuyor mu yoksa?" Diye sordu alayvari bir sesle.

Doğana baktım.

O güldü.

"Hâlâ başkalarının sana yardım edemiyiceğini öğrenemedin mi güzel kızım." Sesi midemi bulandırıyordu.

"Seni kimse benim cehennemimden çıkaramaz sen buna mahkumsun."

Bir baba kızından niye bu kadar nefret eder. Neden öldürmek ister.

Neden kendi canından vazgeçer.

O baba zalimse eğer  bunun suçlusu neden küçük bir kız çocuğu olarak görülür.

Başımı hayır anlamında sallayıp "ben senin cehenneminden çıkalı çok oluyor behçet bey, sen artık bana zarar veremezsin," dedim keskin bir sesle.

"Her mutlu olduğunda acı çekiceksin güzel kızım."

"Senin varlığında yokluğunda bana acı vermez behçet bey. Bunu bana kafama vura vura öğrettiler. Sen artık benim canımı yakamazsın." Doğan niye yardım etmiyordu bana. Belkide gerçekten kimse yardım edemezdi bana.

O tarafa baktım. Doğan yerde yatıyordu. Sol göğsünden akan kan beyaz gömleğini kirletmişti. Koşarak yanına gidip başını dizlerimin üstüne koydum. "Ölmemiş ol yalvarırım."

"Doğan ne olursun aç gözlerini."

O gözlerini açmadı.

Perde aralandı ve oyun başladı. Görüntüde annemin kucağındaydım. Babam yine nefretle bakıyordu.

Neden ya bir insan kendi kızına neden nefretle bakar. Neden bir kez olsun sevgi göstermez. O an aklıma aydının sözleri geldi.

"Seni baban bile sevmemişken benden sevgi bekleyemezsin."

Neden sürekli yüzüme vuruluyordu bu gerçek.

Ben bilmiyor muydun bunu. Biliyordum.

Senelerce babamdan sevgi istedim. O bunu benden esirgedi. Ben babamın beni sevmediğini biliyordum zaten.

Hatta nefret ettiğini.

Ensemde hissettiğim nefes ile arkamı döndüm. Doğan bana nefretle bakıyordu. "Belkide gerçekten ölmen gereklidir," dedi acımasızca.

Belki de.

"O zaman birileri mutlu olabilir sinem," dedi sözüne devam ederek.

Ve bir anda ortadan kayboldu. Ben kötü biri değilim ki niye benim ölmem gerekiyor.

----

Korkuyla yataktan sıçrayarak uyandığımda odanın içine bakındım. Hava hala karanlıktı. Saate baktığımda daha dörttü.

AVUKAT HANIM (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin