Benden bir kaç adım uzaklaşınca yüzüne hüzün çöktü. "Ne oldu?"
"Operasyon var."
Akın söylemişti. Hemen mi gideceklerdi.
"Hemen mi?"
"Bu gece."
Elim karnıma gittiğinde bakışları karnıma indi sonra sertçe yutkundu. Bugün gideceğini düşünmemiştim. Belki de ilk defa gitmesini istemiyordum.
Ama bir önemi yoktu. Çünkü vatan her şeyden önce gelirdi. Doğan gidecek ve sapasağlam geri bize gelecekti.
Bu sefer onu tek bekleyen ben değildim.
Bu sefer bebeğimiz ile beraber onu bekleyecektik.
Ona yaklaştığımda bir elim ile yüzünü okşadım. "Sorun değil, ama geri dönüceksin yüzbaşı. Hem bu sefer seni tek bekleyen ben değilim." Elini tutup karnıma götürdüm. Yavaşça karnımı okşadı. "Bebeğimiz ile seni bekliyor olacağız. Ve sende bize geliceksin."
Kollarımı beline doladığımda çenesini kafama yasladı. Sonra saçlarımdan öptü.
"İkiniz içinde geri geleceğim."
"Biliyorum."
Geri çekildim.
"Ben yokken yorulacak hiçbir şey yapma olur mu? Hem ben ne yapılmasını bilmiyorum, dönünce seninle doktora gidebilir miyiz?"
Kafamı olumlu şekilde salladım. "Doktor neler yapmam gerektiğinden bahsetti. Seninle birlikte de gideriz."
O sırada içeri giren asker ile kendini toparladım.
"Komutanım ibrahim albay sizi harekat merkezine çağırıyor."
"Tamam teğmenim geliyorum."
Asker selam verip hangardan çıktı. Gidiyordu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Doğan bana dönünce duraksadı.
Elimdekileri ona uzattım. "Senin için yapmıştım. Belki gitmeden yiyebilirsin."
"Sinem sakın dolmasın o gözlerin, yapma."
Kendimi sıkıp gülümsedim. "Ağlamıyorum ki, ağlamam ben."
İşaret parmağı ile burnuma hafifçe vurdu. "Yalancı."
"Daha fazla bekletme ibrahim amcayı."
Son kez bana sarılıp saçlarımdan öptü. Bir de eğilip karnımı öptü. Bu hareketi ile gülümsedim.
"İkinizde birbirinize emanetsiniz." Ayağa kalktı. "Seni seviyorum avukat hanım unutma bunu."
"Bende seni seviyorum yüzbaşı ve unutma seni bekliyoruz."
Sonra hangardan çıktı ve gitti.
-----------
Eve geldikten sonra berfin zorla bir şeyler yedirmişti. Sonra da yorgun olduğumu söyleyince üstelememişti. Odaya çıktığımda yatağın üstünde doğanın tişörtünü gördüm.
Elime aldığımda biraz yüzüme yaklaştırdım. Hala kokusu gitmemişti. Telefonun sesi ile irkilip tişörtü yavaşça yatağa bıraktım. Telefonu elime aldığımda arayan kişi ile dudaklarım kıvrıldı. Hemen açtığımda önce bir süre ses gelmedi.
